Akıllara Durgunluk Veren İnsan Kaçakçılığı Çetesi: Askeri Araç Kullanarak Girmeye Çalıştılar

Geçtiğimiz haftalarda Suriye sınırında, bir tuğgeneralin makam aracıyla yapılan insan kaçakçılığını tüm ülke sarsılmıştı. Türkiye’nin konuştuğu olayda, generalin emir subayı ve koruma uzman çavuşu tutuklanmış, generalin ise açığa alınarak emekliliğe sevki başlatılmıştı. Kuşkusuz açığa çıkmasında, kaçakları soruşturarak askerlere ulaşan TSK personelinin payı vardı. Kendi silah arkadaşlarına operasyon yapmışlar, savcıya teslim etmişlerdi.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre Suriye sınırındaki insan kaçakçılığıyla alakalı enterasan bir olay açığa çıktı.

Tanıkların anlattığına göre olay, 2023 yılının aralık ayının ortasında olmuştu. Suriye sınırındaki Kilis’te özel harekât polisleri, yolda park halinde duran bir askeri kamyonetten şüphelenip yaklaştılar. Araçtaki iki kişi, asker olduklarını, askeri konvoyu beklediklerini söyledi. Anlattıklarına göre araçta mühürlü silah sandıkları bulunuyordu.

Araçtan bir bebek ağlaması sesi geldi. Geri dönerek silahlarını doğrulttular. Sandıkları açınca akılara durgunluk veren görüntüyle karşılaştılar. Araçtaki sandıklardan onlarca kaçak göçmen çıktı.

KAMUFLAJLI ARAÇLA KAÇAKÇILIK

Bu olaydaki askeri aracın askeri olmadığı ancak eski bir askeri araç olabileceği ortaya çıktı.

Bugün araç ilanlarının olduğu ikinci el sitelerinde, bu nedenle tuhaf şekilde eski askeri araçlar bulunabiliyor.

Aralarında emekli askerlerin de olduğu kaçakçılık çetesi böyle bir aracı Isparta’dan satın almış, yeniden kamuflaj renklerine boyamış, sahte askeri plaka takılmıştı.

Suriye’den bu araca kaçakları dolduran çete, Suriye’den Türkiye’ye gelen askeri konvoyun peşine sanki konvoyun peşinden sınırı geçmeye çalıştı. Burada iddiaya göre içerideki işbirlikçiler de kendilerine yardım ediyordu.

Bu yolla, Çobanbey Sınır Kapısı’nın 2 kilometre batısındaki askeri sınır kapısından geçiyordu. Bu işi, 2023 yılında mayıs ayından, yakalandıkları aralık ayına kadar tam yedi ay yapmışlardı. Kaçak göçmen başına 2-3 bin dolar alıyorlardı.

BAKANLIK DOĞRULADI

Söz konusu bölge, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı 1. Hudut Alayı’nın sorumluluğundaydı. Olaydan kısa süre sonra, 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral H.H.O’nun görevden alınıp merkeze çekilmesi dedikoduları artırdı. Zira general olağandan fazla, tam beş senedir, burada görev yapıyordu. En son 2023 şûrasında görev süresi uzatılmıştı.

Milli Savunma Bakanlığı, kaçakçılık hadisesini ve yöntemi doğruladı. Ancak kaçakçılıktan yakalananların muvazzaf asker olmadığını haliyle konunun kendileriyle ilgili olmadığını bildirdi.

Önemli bir detay ise şu: MSB kaynakları, Tuğgeneral H.H.O’nun görevinden alınmasının kaçakçılık operasyonuyla hiçbir ilgisi olmadığını, H.H.O. hakkında hukuki ya da askeri bir soruşturma yapılmadığını net bir şekilde söyledi.

İçişleri Bakanlığı kaynakları da kaçakçılık hadisesini doğruladı.

İHRAÇ EDİLMEYE BAŞLANDI

Konuyla ilgili CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Amiral Yankı Bağcıoğlu kaçakçılık yöntemini teyit ederek şunları söyledi:

“Hudutlarımızda görev yapan kahraman askerlerimizin kendilerine tevdi edilen görevleri 24 saat esasına göre büyük bir özveriyle sürdürdüğü yadsınamaz gerçek. Ancak olayın yasadışı maddi kazanç boyutu gün geçtikçe inanılmaz şekilde artmakta, suç örgütleri bu ranttan pay almak için her türlü şeytani yönteme başvurmaktadır. Şanlıurfa’da meydana gelen ve basına yansıyan olaya benzer şekilde Aralık 2023 tarihinde Gaziantep’te de bir yasadışı göçmen kaçakçılığı yaşanmıştır. Kaçakçılar tarafından artık kullanım ömrünü tamamladığı için ihale ile satışı yapılan araç -Jandarma Genel Komutanlığı tarafından satıldığı iddia edilmektedir- satın alınmış, tekrar askeri araç görüntüsü verilerek boyanmış ve hudut geçişinde insan kaçakçılığında kullanılmıştır. İnsan kaçakçıları yakalanmış ve adli işlem başlatılmış ayrıca kendilerine yardım eden/göz yuman düşük rütbedeki birkaç askeri personel hakkında yüksek disiplin kurulu kararıyla meslekten ihraç sürecinin de başlatıldığı bilgileri mevcuttur. Bu olay bölgede suç örgütlerinin yasadışı eylemlerini fütursuzca ve cüretkâr bir şekilde devam ettirdiklerini, bu çerçevede her türlü araç ve yöntemi kullanacaklarını bir kez daha göstermiştir. Bu olayın gösterdiği bir diğer husus da bölgedeki kontrol ve takip mekanizmalarının hiçbir gevşemeye mahal bırakmadan en üst seviyede idame edilmesi zorunluluğudur.”