Arabı Sevmek İmandandır Hadisi Sahih mi, Böyle bir hadis var mı?

Arabı sevmek imandandır, buğz ise küfürdendir hadisi sahih mi sorusu en çok merak edilen konuların başında geliyor. bir çok kişi bu hadisin sahih mi yoksa uydurma mı olduğunu araştırıyor.

Özellikle süper kupa krizi sonrası tekrar gündeme gelen arap konusu Türkiye'yi ikiye bölmüş durumda.

Bir kısım insanlar olayı Arap - Türk kavgası noktasına taşırken başka bir taraf ise bunun Arap düşmanlığına taşınmasını eleştirmekte.

ARABI SEVMEK İMANDANDIR ŞEKLİNDE BİR HADİS VAR MI?

“Arabı sevmek iman alameti, buğzu ise münafıklık alametidir.” bir çok hadis alimine göre bu manaya gelen hadis rivayeti zayıftır.

Ahmed bin Hanbel, Yahya bin Main, Bezzar gibi hadis otoriteleri tarafından zayıf kabul edilen bir ravi vardır, Heysemi, söz konusu ravinin dikkate alınmayan kimse olduğunu söylemiştir

“Arabın hakkını tanımayan ya münafık veya veledi zina yahut haram karışmıştır.” şeklinde ifade edilen hadis rivayetine hiçbir sahih hadis kaynağında rastlanmamıştır.

Bununla beraber, bu ifadelerin hadislerin ruhuna uymayan yönleri de vardır.

Taberani'nin rivayet ettiği,

“Beni Haşim ve Ensar'ın buğzu küfür, Arabın buğzu ise munafiklıktır.”(bk. Mecmau'z-zevaid, 27/10). manasındaki hadis rivayeti sahihtir.

TÜM ARAPLARI SEVMEK İMAMDAN MIDIR?

Burada ifade edilen husus, kötü Arapları, kafir arapları sevememek değildir. Çünkü Hz. Peygamber (asm) bizzat amcasının cehennemlik olduğunu bildirmiş ve Tebbet suresi bu konuda inmiştir.

Burada kast edilen husus şu olsa gerektir: Peygamberimizin en yakın akrabası olan haşim oğullarını ve İslam'ın en büyük yardımcıları olan Ensarı sevmemek, onlara kin bağlamak elbette ki küfür alameti olur. Çünkü başka herhangi bir sebep yokken, bunlara buğzetmek, o zaman bunların İslamla olan bağlantılarından ötürü bir buğz ve nefret söz konusudur. Keza, başka bir sebep olmadan sırf Arap oldukları için birlerini sevmemek veya Arap milletinden nefret etmek bir münafıklık alameti sayılır.

ÜSTÜNLÜK IRKTA DEĞİL TAKVADADIR

Sahih olan bir hadisi şerifete şu şekilde zikredilmiştir.

“Hiç bir Arabın Arap olmayana, hiç bir Arap olmayanın Arap olana karşı bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ölçüsü sadece takvadır.”

Bu, Kur'an'da da hadislerde de özenle vurgulanmıştır. Bu sebeple, zahiren bu prensibe aykırı gibi görünen hadis rivayetleri ya zayıftır ya uydurmadır yahut da -genel bir prensip değil de- hikmetini bildiğimiz veya bilmediğimiz özel bir amaca yöneliktir.

Bakmadan Geçme