Ayçin Kantoğlu Kimdir? Kaç Yaşında? Nereli? Mesleği Ne?
Gazze'de yaşanan katliam hakkında yaptığı harika konuşma ile gündem olan Ayçin Kantoğlu merak edilen ve araştırılan isimlerden oluyor. İsrail için "örgütlü bir kötülüktür" ifadelerini kullanan ve büyük takdir toplayan Ayçin Kantoğlu kimdir?
Marmara Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olan Ayçin Kantoğlu çevirmen olarak çalışıyor. Dış ticaret alanında görev yapan ve Kantoğlu Dante'nin İlahi Komedyası'nı çevirmiş.
52 yaşındaki Ayçin Kantoğlu İtalyan Lisesi'nde okumuş. Antikçağ felsefi kitapları üzerine çalışmaları bulunan Kantoğlu son günlerde sosyal medyada yaptığı konuşmalar ile daha çok gündeme gelmektedir.
İŞTE AYÇİN KANTOĞLU'NUN O KONUŞMASI:
Burada bu seçkin konuklarla bir arada olmak, kıymetli hocalarımdan feyz almak benim için fevkalade bir tecrübe.
Geçtiğimiz hafta Kocaeli'nde Filistinli büyük bir şair olan İbrahim Nasrallah ile buluşmuştuk. Üç şiirini Türkçeleştirdik ve onun okumalarını yaptık. Elbette şehitlerle ilgili yazıyor. Müsaade ederseniz onun bir şiiri ile başlayalım. Şiir şöyle başlıyor şairimiz:
Şairimiz Ebû Kasım el Şebbî bir gün şöyle dedi:
“Kim sevmez dağlara tırmanmayı, kim sevmez sonsuza kadar kayalıklar arasında yaşamayı.
Çok şey var da ama sadece pek azını istiyorlar burada.
Günün uyanmasını mesela ve gülüşünü bir çocuğun.
Atıyor kalbi, hayatın ve geçiyor bir gün daha.
Tükeniyor ömür zamanda.
Ve bir buğday, hurma ağacı kadar büyümeye niyetli.
Niyetli büyümeye daha da yukarıya.
Ve küçük bir nehir.
Tepeye tırmanmanın hayalini kurmakta.
Çok şey var da sadece pek azını istiyorlar burada.
Bir kız, güzel bir gömlek ve bir çiçekle süslüyor buluşmasını.
Ve sakıncası da yok.
Tabii buluyorum.
Ağaçların, yeşilin tadını çıkarmasını.
Bir avuç gölgenin de yoktur sakıncası.
Çok şey var da ama sadece pek azını istiyorlar burada.
Öyle vakti miskinlik edecek bir deniz kenarı.
Köylü bir kadın kıskanıyor
Ağustos ayında denizde yüzen balıkları.
Bu sonsuzluğun içinde sebepsiz yere oradan oraya uçan bir kuş.
Şarkı söylüyor kanatlarıyla ve sadece kanat çırpmak vardı başlangıçta.
Tekrar diriliş gerçekleşene kadar kanatlardır kalacak olanlarda.
Çok şey var da ama sadece pek azını istiyorlar burada.
Basit bir düğün fotoğrafı ve düğün şarkısı.
Ve uzun bir gün.
Hayır ihtiyaç duymadan bir kahramana, kalbe bal akıtan bir şarkı.
İki genç aşığın arasında gidip gelen sevgi dolu mektupları.
Korkunç haberler ve belgeler doldurmadan satırlarını.
Çok şey var da ama pek azını istiyorlar burada.
Bir baba akşam gülerek dönse ailesinin yanına.
Ve tatil günü öğlene kadar tembellik etse yatsa ya.
Otursa beş kız çocuğu doğurmuş bir ana kırk yıllık verandasında.
İki şehit var ama omuzlarında.
Kıpırtısız durmakta.
Bekliyorum o günü.
Utanmadan ağlayabileceğim günü gözyaşlarıyla.
Çok şey var da ama sadece pek azını istiyorlar burada.
Yaşlı bir büyükanne masal anlatıyor küçük torunu yanı başında.
Bu yaşa kadar göstermedi yüzünü, hiçbir doktora.
Hiç ilaç da almadı kavuşmak için şifaya.
Bir zeytin ağacı gibi durur tarlada, düşer daha horozlar ötmeden umudun yollarına.
Bir ata sözü gibi dikilir karşınıza.
Çok şey var da ama sadece pek azını istiyorlar burada.
Arzuları tırmanmaktır bir ulu dağa.