Cumhurbaşkanı Erdoğan Af Beklentilerine Kapıyı Kapattı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada FETÖ davasından hüküm giyenlerin de yararlanması beklenen genel af tartışmalarına değindi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada kamuoyunda uzun süredir konuşulan ve FETÖ davasından hüküm giyenlerin de yararlanması beklenen genel af tartışmalarına da noktayı koymuş oldu.
Erdoğan yaptığı açıklamada hiç kimsenin kendilerinden FETÖ'cülerle alakalı yumuşama beklememesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
Terör, terörist, terör örgütü karşısında, terörü destekleyenler karşısında, terörle arasına mesafe koyamayanlar, sırtını teröre dayayanlar karşısında insan canına kast edenler, bölücüler, FETÖ'cüler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.
Türkiye'ye saldıranlar, Türkiye'nin çıkarlarına zarar verenler, ülkemizin hak ve hukukunu çiğnemeye kalkan müstevliler kendi karşılarında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin. Biz işte ana muhalefetten, muhalefetten de bunu bekliyoruz. Türkiye'nin bazı meselelerinin siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması, gerilimi zaten kendiliğinden düşürecektir. Milletin siyaset kurumundan beklentisi de bu yöndedir. Milletimiz bizden sandıkta kendisini temsil yetkisi verdiği siyasetçilerden ortak bir zeminde bir araya gelip derdine derman olmamızı bekliyor.
Örneğin terör karşısında, iktidarı, muhalefeti ortak bir tavır geliştirebildiğinde sadece gerilim düşmekte kalmayacak. Terör de artık tamamen miadını dolduracaktır. Mesela darbe anayasasının sivil, yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ile değiştirilmesi konusunda hep beraber el ele verebilirsek, sadece siyasetin havası değil, inşallah ülkemizin bahtı da değişecektir. Örneğin, Türkiye'nin çıkarlarını yurt dışında savunma ve başkalarına karşı koruma hususunda siyasi kimliklerin ötesine geçebilirsek, bu 85 milyonun her bir ferdine yarayacaktır.
Dar alanda siyaset yapılmaz, sıkılı yumruklarla musafaha olmaz. Bir elini tokalaşmak için uzatıp diğer eliyle arkasında hançer tutanlarla diyalog olmaz, uzlaşı olmaz. Nitekim geçmişte olmadı. 15 Temmuz ihaneti sonrasında şahsımızın ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin iyi niyetli gayretleriyle tesis edilen Yenikapı ruhu ne yazık ki birilerinin ihtiraslarına kurban edildi. Aynı aktörlerin medya ve sosyal medyadaki
silahşörlerini kullanarak mevcut atmosferi kundaklamaya çalıştıklarını görüyoruz.
Milletimizin umutlarını artıran siyasetteki yumuşamanın bu sefer kelebek ömürlü olmamasını temenni ediyoruz. Her konuda aynı düşünmek, konuşmak, aynı cümleleri kurmak zorunda değiliz. Siyaset ve sosyal farklılıklarımız zenginliğimizdir, Türkiye'nin beşeri ve kültürel hazinesini yansıtan bireyler değerdir. Yöntemlerimiz farklı olabilir, üsluplarımız farklı olabilir, yaşam biçimimiz siyasetteki doğrularımız farklı olabilir. Ama hepimiz Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, kalkınmasını, daha fazla refaha ulaşmasını istiyoruz. Hepimiz evlatlarımızın daha müreffeh, ekonomik, askeri, siyasi ve sosyal bakımdan daha güçlü bir Türkiye'de yaşamasını arzu ediyoruz. Bunun önünde duran her ne varsa ortak tavır göstermemiz kaçınılmazdır.
Türkiye'nin 10 yıllardır ayağına pranga olan sorun terördür. Teröre karşı ortak tavır geliştirmeden Türkiye'yi daha ileriye götüremeyiz. Milletimizin kardeşlik bağlarını güçlendiren, devletimizin birliğini, bütünlüğünü perçinleyen, istiklal ve istikbal mücadelemize destek olan, içerideki ve dışarıdaki düşmanlara karşı demokrasimizi destekleyen her çabayı kimden gelirse gelsin teşvik ve takdir etmek görevimizdir.