Devlet Bahçeli: Ülkü Ocakları'ndan Huzursuz Olanların Hepsi Türk Düşmanlığının Kümesinde Toplanmışlardır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam'da Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı il başkanlarına yönelik eğitim programı öncesinde, basın toplantısı düzenledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam'da Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı il başkanlarına yönelik düzenlenen eğitim programı öncesinde basın toplantısı düzenledi.

Devlet Bahçelinin satır başları şu şekilde;

Bugünlerde Ülkü Ocaklarını kötülemek için kuyruğa girenlere, suç örgütü muamelesi yapanlara kutlu varlığına gölge düşürmek için çırpınanlara baktığımızda hepsinin amaç ve arayışını görüyoruz. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi ile ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi ayağımızın altındadır" diye konuştu.

ÜLKÜCÜ GENÇLİK TÜRK GENÇLİĞİNİN ÖZÜDÜR

Türk gençliği istikbal beyannamemizdir. Milliyetçi ülkücü gençlik ise Türk gençliğinin özü, özgüveni, öz değeri, ölü toprağını silkeleyip atan serdengeçti yüreğidir. İnsanın en gizemli yanlarından birisi, bugün attığı adımların kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Ancak, kaderin kavşak noktalarını, kıvrım hatlarını akıl, şuur ve ülkü sahibi dava insanlarının tayin etmesi mümkündür. Çünkü, ne kadar geriye bırakılırsa, ilerinin daha fazla açığa kavuşması bir hayat gerçeğidir.

BERRATAF ETMEYİ BAŞARDILAR

Dünya coğrafyası ayakta duramamış, varlığını sürdürememiş ve saman alevi gibi parlayıp sönmüş yüzlerce toplumun bugün enkaz ve harabe haline gelmiş kalıntılarıyla doludur. Buna karşılık, varoluşa anlam kazandıran, dün, bugün ve yarın arasındaki muazzam terkibin farkına vararak, aldığı miras üzerinde müşterek bir şuur geliştiren, bir kültürü bayrak yapan ve bu bayrağı taşıyacak nesiller yetiştiren toplumlar, tarihin bu hazin işleyişini bertaraf etmeyi başarmışlardır. Bu sonsuz oluş ve arayış bugün de sürmekte, milletini arayan abidelerle, abidesini kaybetmiş milletler için tarihin acımasızlığı bütün şiddetiyle devam etmektedir.

BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ ZAAFA UĞRATMAYINIZ

Türk kültürünün alemdar ve dilaver neferleri sizlersiniz. Türk tarihini Türk istiklaline ekleyecek tertemiz niyet, sizlerledir. Ülkü Ocakları'nın hakkı, halkı ve hakikati gözeten, iman, ahlak ve vatan-millet sevgisiyle temellenmiş, kaynağını türk islam ülküsünde bulan türk milliyetçiliği mücadelesinin rahatsızlık duyanların yalan ve iftira çıtasını yükseltmesi son derece doğaldır.

Eğer varlığınızdan birileri ürküyorsa, fitne fesat okları devamlı üzerinize geliyorsa, baskı ve kuşatma altına alınmak isteniyorsanız, biliniz ki; yolunuz doğru önünüz açıktır. Yeter ki; birlik ve bütünlüğünüzü zaafa uğratmayınız. Yeter ki; duruşunuzdan ve dirayetinizden taviz vermeyiniz. Ülkü Ocakları, kurulduğu ilk günden bu yana pek çok haksız ve hayasız suçlamaya maruz kaldı. Türklük ve İslam'a cephe açan, husumet duyan ne kadar grup varsa, karalama yarışına girdi.

İÇ VE DIŞ MİHRAKLARI ÇILGINA ÇEVİREN ÜLKÜ OCAKLARIDIR

Ülkü Ocakları'nda yetişmiş birisi olarak elbette her şeyin tanığıyım. Ülkü Ocakları, Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınmayacak kahramanlık timsalidir. Esasen karanlık hedefin odağında ülkü ocaklarından ziyade Türklük ve Türk milleti yer almaktadır.

İşgal ve ihanetin tedavülü ve tezahürü maksadıyla yol temizliği yapmak için kollarını sıvayan iç ve dış mihrakları her menzilde karşılayan, alayının uykularını kaçıran, hatta çılgına çeviren, Ülkü Ocakları'dır. Bu tarihi misyondan huzursuz olanların hepsi, Türk düşmanlığının kümesinde toplanmışlardır. Bu cesur tavırdan dertlenen, deliren, şikayet eden ve nem kapan kim varsa, Türkiye yüzyılını ve Türk devrini kabus gibi tarif eden namertlerdir.

İSNAT VE İTHAMLAR AYAKLARIMIZIN ALTINDADIR

Bugünlerde Ülkü Ocakları ve MHP ile ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi, ayağımızın altındadır. Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Akıl, azim, ahlak, anlayış ve sabırlar millete hizmet, yegane hedefimizdir. Nihayetince milliyetçi-ülkücü hareket, Cumhur ittifakıyla birlikte Türk milletinin muazzez umutlarını omuzlarında taşımaktadır.

Sizlerin mücadelesi, emin olunuz ki; Yunus'un şiirleri gibi dilden dile söylenecek, bugün tuzak kurup kara kampanya imal edenler, dünya gözüyle vakti saati geldiğinde, pişmanlıklar içinde hakkınızı teslim etmek durumununda kalacaktır. Türk milletinin bunca akıl, bilek ve gönül gücüyle ilmik ilmik dokuduğu tüm değerlerinin nişanesi Ülkü Ocakları'dır.

ZİRVELERDE KARTALLAR BULUNUR

Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgarın yararı olmayacaktır. Ülküsü, inancı olmayan bir insanın veya cemiyetin hayat damarları kupkurudur. Cenap Şehabettin ne demişti; 'Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya sürünerek, diğeri süzülerek gelmiştir.' Önemli olan nereye geldiğiniz değil, nasıl geldiğinizdir. Amaca ulaşmak için her yolu meşru ve mubah sayanların, değerleri nasıl erezyona uğrattığını Türkiye ve dünya sahnesinde birçok örneğe bakarak görmek mümkündür.

Şükürler olsun ki; ne yaptığını bilen, her biri vatan müdafii olan sizin gibi arkadaşlarla Türkiye yeni yüzyıla mührünü vuracaktır. Sizler geleceksiniz, gelecek sizlerle gelecek. Aklınızla, inancınızla, vicdanınızla, karakter ve kabiliyetinizle mücadeleyi sürdürdüğünüz sürece, çalışmayı bir hayat felsefesi, okumayı bir varoluş ikramı gördüğünüz müddetçe aşamayacağınız hiçbir engel olmayacaktır.

Öyle bir zaman geldiğinde, 'kim var' diye sorulunca, sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyen Türk gençliğiyle ve hülasa sizlerle her zaman gurur duyacağım.

SABIR ŞÜKÜR ZİKİR

Değerli kardeşlerim, değerli ülküdaşlarım. Hayat, sonlu bir sürecin sonsuz hedefleriyle bezenmiştir. Biz faniler için bir beka, sonsuz bir amaçtır. Bugünkü dünyanın asıl açmazlarından birisi, bütüncül hakikat anlayışını kaybetmesidir. Tavsiyem, hakikatin ve hakkaniyetin sevdalısı olmanızdır. Sabır, şükür ve zikir üçgeninde gökdelen gibi yükselen Türk-İslam medeniyetinde modernizmin yaygın söylemleri görülmemiş, bundan sonra da görülemeyecektir.

Türk-İslam ruhu, dünya hayatını ahiretin mezrası kabul etmektedir. Çünkü, camide, okulda, hayatın her muhit ve mecrasında eşit ve onurlu bir yaşam süren insanlarımızın devlet katında ayrıma maruz kalarak ikinci sınıf insan muamelesine uğraması, bizim tarihimizi hiçbir döneminde olmamıştır. Tek münakaşamız fikir ve kalem münakaşası olsun.

Hiçbir zorluk sizleri durdurmamalıdır. Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun, taşıdığımız milli sorumluluk ve şuur, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmalıdır. Tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı, samimi bir maziye ve mizaca sahip değildir. Zira, milliyetçi-ülkücü hareketin veremeyeceği hiçbir hesap yoktur.

MUHABİR

Bakmadan Geçme