Ekonomiyi Koz Olarak Kullanan CHP Erken Seçimde Israrcı! Halk 3,5 Sene Daha Dayanamaz!
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 'Bu halk bir 3,5 sene daha bu ağır ekonomik koşullara dayanamaz. Geçim olmazsa, elbette seçim olur.' dedi.
CHP'li Deniz Yücel, Genel Başkan Özgür Özel'in başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) gündemine ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Yücel, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katıldığı televizyon programında market fiyatlarına ilişkin sözlerini eleştirerek, "Vatandaş dert yanınca, Türkiye'nin en büyük sorununun geçim sıkıntısı olduğunu anlamış. Ne diyelim, günaydın. Sorunu göreve geldikten 1 yıl sonra teşhis etmiş. Fiyatlar artıyormuş ama yavaş artıyormuş. Bu hiç kimsenin fark edemediği müthiş tespitleri nedeniyle, kendisini tebrik ediyoruz.
Bunları söylerken biraz olsun utandı mı bunu da merak ediyoruz. Ekonomistler ciddi bir devalüasyon riskinden söz ediyor, döviz krizi endişesini dile getiriyor. Kira sorunu büyüyor, işsizlik artıyor. Asgari ücret, yoksulluk ücretine dönüştü, emekli feryat ediyor. Bakan Bey daha markete yeni gitmiş, çarşı pazardaki durumu daha yeni görmüş, vallahi bravo.
Hal böyleyken AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 'Erken seçim olmayacak, seçim zamanında yapılacak' diyor. Çok ama çok yanılıyor; çünkü halk geçinemiyor. Bu halk bir 3,5 sene daha bu ağır ekonomik koşullara dayanamaz. Geçim olmazsa, elbette seçim olur. Erken seçimden korkuyorlar çünkü Erdoğan'ın kazanamayacağını biliyorlar. Erken seçim istemiyorlar; çünkü sokağa bile çıkamıyorlar. Erken seçimden çekiniyorlar; çünkü söyleyecek sözleri, yapacak icraatları yok" ifadelerini kullandı.
'GERÇEK SORUMLULAR HESAP VERMEZSE BAŞKA NARİNLER OLACAK'
Narin Güran cinayetinin halen tam olarak aydınlatılamadığını belirten Yücel, "Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen bütün soruşturmalar kural olarak üçüncü kişiler açısından gizlidir. Soruşturmanın tarafları açısından da hakim kararı ile gizliliğe karar verilebilir. Ancak ortada hukuken açıklanamayan bir durum var. Mesela delil toplama aşamasında çok ciddi zafiyetler var. Jandarma, adeta halkın beyanı üzerinden bir soruşturma yürütüyor.
Yönlendirmelerle delil topluyor. Arama çalışmaları yine köyde yaşayan ve bu cinayetin şüphelilerinin yönlendirmeleri doğrultusunda yapılıyor. Soruşturmadaki belgelerin, ifade tutanaklarının, delillerin yayınlanması ne yazık ki bazı delillerin karartılmasına, şüphelilerin ifadelerini organize etmelerine neden oldu.
Tüm bunlar da etkin bir soruşturma yapılmasını engelledi. CHP olarak, çocuklarımızın geleceğinin güvencede olabilmesi için bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz. Bu dosyanın unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ve uyarıyoruz; eğer gerçek sorumlular hukuk karşısında hesap vermezse başka Narin'ler olacak" diye konuştu.
'KİMSE LAİKLİK İLKESİNİ TARTIŞMAYA AÇMASIN'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, maksimalist söylemlerin anayasa tartışmalarına ket vuracağı yönündeki sözlerini değerlendiren Yücel, "HÜDA-PAR Genel Başkanının yaptığı hadsiz, küstahça, meydan okuyan açıklamalarına, toplumun geniş bir kesiminden en sert tepkiler geldi. Bu tepkiler geldikten sonra Sayın Erdoğan, böyle bir açıklama yoluna gitti.
Burada şunu ifade edeyim; Türkiye Cumhuriyeti devletinin niteliklerini, bölünmez bütünlüğünü, bayrağımızı, dilimizi, İstiklal Marşımızı ve tabii ki Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde, Cumhuriyet'i laiklikten, laikliği Cumhuriyet'ten ayıramazsınız.
Dolayısıyla laiklik ilkesini kimse tartışmaya açmaya kalkmasın. Meclis'e taşıdıkları HÜDA-PAR'ın, 3-5 oy uğruna taşıdıkları kişilerin, bu hadsiz açıklamaları, AKP'nin ve onların bilgisi olmadan yapmaları mümkün değil. En sert ve ağır şekilde tepkiyi gördüler ve Sayın Erdoğan'da açıklama yapmaya mecbur kaldı" dedi.
'ANAYASA'YI TANIMAYAN ANLAYIŞLA MASAYA OTURMAYIZ'
Yücel, partisinin yeni anayasa ile tutumunun değişmediğini belirterek, "Biz hep şunu söylüyoruz; Biz Anayasa'yı tanımayan, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını tanımayan, Anayasa'nın açık hükümlerini yok sayan bir anlayışla zaten anayasa değişikliği için masaya oturmayız. Önce Anayasa'nın açık hükümlerini tanıyacaklar. Anayasa'nın 151'inci maddesini, AYM'nin kararlarını uygulayacaklar. Türkiye'de gerçekten bir şeyleri düzeltme, iyileştirme, demokratikleşme konusundaki samimi tavırlarını ve iradelerini gösterecekler; ancak ve ancak o zaman anayasa konusunda masaya otururuz. Böyle samimiyetsiz bir anlayışla CHP'nin anayasa konuşması, tartışması söz konusu olamaz" değerlendirmesinde bulundu.