Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Meydan Okudu! Hadi Gel de Silkele O Zaman
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve Erdoğan'ın SGK borçlarına ilişkin 'silkeleyin' talimatına tepki göstererek, 'Akla bak, silkeleyin belediyeleri, hadi gel de silkele o zaman' diyerek adeta meydan okudu.
Sancaktepe Belediyesi tarafından 15 proje için bugün temel atma töreni düzenlendi. Törene, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. 'Bizler biliyoruz ki bir partinin ya da bir avuç insanın değil, halkın belediyeleriyiz. Halkın yöneticileriyiz. Gücümüzü sadece halktan elbette ki haktan alırız' diyen İmamoğlu, konuşmasının satır başları şöyle.
''25 yıla bedel işler yaptığımızı iddia ediyoruz''
''Çok özel bir duruşumuz var. Bizim duruşumuz israfın önüne geçen tasarrufu hiçbir zaman masasından ayırmayan ve o tasarruf anlayışıyla beraber hizmet üreten ama hizmeti de vatandaşın ihtiyaçlarına göre düzenleyen bir anlayış. Dolayısıyla tam da bu anlayışla yeni bir yükselişe geçen Sancaktepe'de bunun hızlı adımlarını Alper Yeğin başkanımızla görüyoruz. Alper Yeğin'e onun çalışma arkadaşlarına onu destekleyen tüm Sancaktepe halkına başarılar diliyorum teşekkür ediyorum İstanbul adına. İstanbul beş yıl boyunca aslında yaptığı her işi bu prensiplerle yönetti. İnanın bir kısım alanda 25 yıla bedel işler yaptığımızı iddia ediyoruz. Hemşerilerimiz yaptıklarımızı takdir etti. Bu hizmetle birlikte İstanbul'da gerçekten vatandaşımızın çok değerli takdirini alarak bir beş yıl daha bu kadim kenti yönetme fırsatını bize verdi. Onunla birlikte ilçelerde gösterdiğimiz, parti ayrımı yapmaksızın insanlarımıza hizmet götürme tutkusunu da takdirle karşılayan halkımız, İstanbul'un 39 ilçesinin 26'sını tarihinde en üst seviyede bir partiye emanet edilen belediye başkanlığı sayısını bize verdi, güvenini gösterdi. Şimdi sıra nerede? Sıra halkımıza hizmetle birlikte bunun karşılığını vermekte. Burada bulunan bütün ilçe belediye başkanı arkadaşlarımın bu anlamda yolu açık olsun. Elbette işleri zor, güç, zor zamanda çok işler yapmak durumunda ama bunu başaracaklarına yürekten inanıyorum. Hepsinin yolu açık olsun.
''Sultanbeyli olan bağlantısını da inşallah önümüzdeki sene sonu hep birlikte açacağız''
Tabii bu icraatçı ve yatırımcı belediyecilikle ilgili aslında çok özenli bir tarihi yönetiyoruz dedim en iyisini yapma gayreti var. Bakın Sancaktepe'nin çok önemli bir konusu Çekmeköy -Sancaktepe - Sultanbeyli metro hattı. 2017 yılının başında başlayan bu metro hattı değerli Genel Başkanım sizlerin de dikkatine sunmak isterim şantiyesi kurulmuş, birkaç tane TBM indirmeyle ilgili alanların açıldığı bir şantiye kurulumunun olduğu bir hat. Yüzde iki buçuk üç seviyesinde devraldık. Parası yok, ödeneği yok hatta o kurulumlarla birlikte oluşan borcu bile var. Bu metro hatlarının ihalesi yapıldı sekiz ay sonra bir de bunların ihalelerini iptal ettiler sonra tekrar çalışmalarına müsaadeyle başladılar. Tam iki buçuk sene sonra görevi aldığımızda sadece şantiye kurulu olan Çekmeköy – Sancaktepe - Sultanbeyli metronun yoğun bir çalışmasını yaparak finansmanını sağlayarak Allah'a şükürler olsun ki Çekmeköy - Sancaktepe arasını sizlerin hizmetinize açtık hayırlı uğurlu olsun dedik. İşte bu yönetim disiplinininin olmadığı israfın ve bu disiplinle beraber iş akışının planlanmadığı bir düzenden işi iyi planlayan, finansmanını tasarlayan, ona göre süreç yöneten erdemli ve ahlaklı anlayışla bu ve buna benzer işleri başararak gerçekten İstanbul'un tarihinde olmayan güçlü bir beş yılı tam 65 kilometre metro hattını İstanbul'un tamamına hediye etmenin de gururunu yaşıyoruz. Bakın bunun son hattı yani Sultanbeyli olan bağlantısını da inşallah önümüzdeki sene sonu hep birlikte açacağız.
Bu metro hattının son bölümüyle ilgili yine çok uzun vadeli çok düşük faizli ilave bir kaynak arayışımız vardı. İşte bu ve buna benzer arayışları başka hatlarda da yürütüyoruz. Lütuf yapar gibi bazen bir imzayı bile bizden esirgeyen devleti yöneten, aklın ve onun temsilcilerinin günü geldiğinde Türkiye genelinde de bu yaptıkları ayırmacılığı, bu yaptıkları ayrıştırmayı, partizanlıkla ilgili bu süreçlerle alakalı vatandaşımızın bugünün iktidarına gereken dersi vereceğinden hiç şüphem yok aynen İstanbul'daki gibi. Çok hizmetlerimiz var. Genel Başkanımız da görüyor Türkiye'yi gezdikçe gerçekten İstanbul'da bu zor koşullarda oluşan Türkiye'nin ekonomik durumunda halkın ezildiği ve ne yazık ki ekonominin en fazla yoksulumuzu, dar gelirlimizi, emeklimizi, üniversite öğrencimizi çocuklarımızı etkilediğini bilerek, bizim yaptığımız hizmetlerin sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin her noktasında da açılıyor olmasını, bu dönemin markalar olarak yaygınlaşmasını da gururla takip ediyoruz. Az önce Alper Başkanım söyledi, düşünsenize sıfırdı, tam 105 tane kreşimiz pırıl pırıl, pırlanta gibi mekanlar çocuklarımızın eğitimi için onlara hizmet ediyor. Yani hemen açacağımız ve hemen inşaatı devam edenlerle 150'nin üstüne kreşlerimizi yapmaya devam ediyoruz. Sosyal adaletin, geleceğe güvenle bakmanın yani az önce söylediğim bu tarz mühendislik projelerinin dışında günün ihtiyaçlarını çözen işlere imza atmanın da öneminden hiçbir zaman geri durmadık.
''Bir partinin ya da bir avuç insanın değil, halkın belediyeleriyiz''
Bakın kreşlerin, kütüphanelerin, öğrenci yurtlarının, kent lokantalarının hatta bakın bölgesel istihdam ofislerimiz tam 226 bin insana iş imkanı yarattı. Kendi içinde sosyal adaleti sağlayamayan bir ülke geleceğe asla güvenle bakamaz. Milletin fertleri arasında sahip oldukları gelir ve imkanlar açısından büyük uçurumlar varsa çalışan emekçiler karşılığını alamıyorsa belirli bir partiye, belirli bir inanç köken ya da sosyal kimliğe sahip olmak vatandaşları, devlet karşısında farklı konumları oturtuyorsa o ülke huzur bulmaz, büyüyemez, güçlenemez. Yanlış ve kötü niyetli ekonomi politikalarıyla bu ülkeyi fakirleştiren, sosyal adaleti yerle bir eden iktidara karşı halkın yanında duran, halkçı belediyeler, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler yani bizler varız. O bakımdan gurur duyuyoruz bütün arkadaşlarımla. Tam da böylesi bir süreçte işte onun için halk süt dağıtıyoruz. Onun için halk ekmekle, onun için yüz binlerce annenin cebine anne kart koyarak emekliye pazar desteği vererek üniversite öğrencilerine dağıttığımız bursları gözümüzü kırpmadan milletin parasını millete vererek Allah'ın izniyle vatandaşlarımızın bu zor günlerinde yanında olmaya hem siyasi anlayışımızı hem milletimize layık olma bilincini asla terk etmeyeceğimizi buradan bütün Türkiye'ye duyuruyoruz. Çünkü bizler biliyoruz ki bir partinin ya da bir avuç insanın değil, halkın belediyeleriyiz. Halkın yöneticileriyiz. Gücümüzü sadece halktan elbette ki haktan alırız.
'Hadi gel de silkele o zaman!'
İşte iktidarın da tahammül edemediği gerçek budur. Bakın onun için seçimden sonra soruşturmalar, davalar, kayyumlar vesaire vesaire. Kreşi kapatma çabaları, hizmetlerimizi engelleme çabaları, yok efendim 'silkeleyin bu belediyeleri.' Ya Allah burası, sayın Genel Başkanım, güreş meydanı mı da birbirimizi silkeleyeceğiz? Ya Allah aşkına Allah akıl versin. Hani? Bir insan ne der? Ya git belediyelerden şu SGK borcunu tahsil et kardeşim der. Akla bak, silkeleyin belediyeleri. Hadi gel de silkele o zaman. Böyle bir şey olur mu? Devletin kurumlarına, devletin yöneticilerine böyle bir şey denir mi? Ya böyle bir şey söylenir mi? Allah aşkına. Ben size bir şey söyleyeyim mi? Ben bir başka partinin belediye başkanını elini sıktığında mutlu oluyorum onunla memleketin, bir yörenin ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak herkese ulaşmanın gayreti içerisindeyim. Biz siyasi ayrım yapmıyoruz ki. O bakımdan ben buradan duyuruyorum. Partinin kurumlarını da ülkenin kurumlarını da ülkenin kurallarını da altüst eden bu anlayıştan acilen kurtulmamız lazım. Bu anlayışın olduğu yerde ekonomi de iyi olmaz insanların huzuru da iyi olmaz. Bir kere bir kere bir kere siyasi rakiplerle güreş tutmak için değil bakanlar partinizin değil, bakanlar milletin bakanı, bakanlar millete ait olan bakanlıkları yönetiyor. Aynı İstanbul'u yöneten Ekrem İmamoğlu 16 milyona sorumlu olduğu gibi aynen Alper Yeğin Başkanımızın 550 bin Sancaktepeli'ye sorumlu olduğu gibi. Yani biz İstanbul'da silkeleyin diyen anlayışın evlatlarını da torunlarına da hizmet ediyoruz gururla da ediyoruz. Bu nasıl bir akıl.
31 Mart seçimleri öncesi bile ne yaptılar? 17 bakanla İstanbul'da seçim çalışması yaptılar. Öyle değil mi? Yani 17'si bir, Ekrem İmamoğlu tek. Neymiş? Sayın Cumhurbaşkanı'nın adayına seçim kazandıracaklarmış. Ne oldu? Gene milletin dediği oldu öyle değil mi? Demokrasi i insanlığın insanca yaşaması için nimettir. Onun için bu ülkeden Cumhuriyet'in ve demokrasinin bize verdiği o gücü daha da güçlendirerek ayağa kaldırmanın sorumluğu 86 milyon yurttaşımızda. Cumhuriyet'in ve demokrasisinin Cumhuriyet'in kuruluş değerlerinin Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği o evrensel değerlerin hiçbirisinin aşağı inmesi değil, daha yukarıya tırmanması için sonsuz mücadele vereceğiz bu yoldan asla sapmayacağız. Bizim derdimiz bu bizi engellemeye çalışsalar da işte bugün Sancaktepe'deki sevgili kardeşim Alper Yeğin'in temel atma törenindeyiz. Başladığı eserlerin geldiği seviyeleri gördük. İcraatçı ve halkçı yönetim anlayışımızın Sancaktepe'de yükselmesinden büyük gurur duyuyorum. Yeter ki sizler size ait olan belediyeyi ve onun yöneticilerini desteklemekten vazgeçmeyin partizanlığı unutun, iyi iş yapanı alkışlayın, kötü iş yapanı uyarın. İyi iş yapanın yanında olun Sancaktepe sizindir, İstanbul sizindir, Türkiye sizindir. Sancaktepe 550 bin Sancaktepelinindir.
İstanbul 16 milyon İstanbullunundur. Türkiye, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşlarıdır. Bu kadar net. O bakımdan emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yolu açık olsun sevgili başkanımızın. Başlattığı işleri Allah tamamına erdirsin. İnşallah hep birlikte açılışlarını yapar. Milletimizle birlikte içinde gezeriz. Tekrar bugünkü bu güzel Sancakte. Açılışında sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Çok kıymetli Genel Başkanımız Sayın Özgür Özer'in bizi bu güzel anımızda yalnız bırakmadığı için kendisine hem İstanbul hem Sancaktepe adına teşekkür ediyorum. Alper Başkanım yolun açık olsun. Hepimizin yolu açık olsun'