Eylem Tok'un Oğlu İçin 'kötü şartlar' İddiasına Cezaevinden Açıklama
Timur Cihantimur'un annesi Eylem Tok, oğlunun cezaevinde kötü şartlar altında yaşadığına dair iddialarda bulundu. Ancak cezaevi yetkilileri, Cihantimur'un günlerini görüntülü konuşmalar yaparak, kağıt oyunları oynayarak ve kitap okuyarak geçirdiğini belirten açıklama yaptı.
Timur Cihantimur'un, ehliyetsiz araç kullanarak Oğuz Murat Aci'nin ölümüne sebep olduktan sonra annesi Eylem Tok ile ABD'ye kaçması, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Eylem Tok, oğlunun cezaevinde zor şartlar altında tutulduğunu öne sürmüş ve bu durumu kamuoyuna duyurmuştu.
Cezaevi yönetimi, Tok'un iddialarını iki sayfalık bir yazıyla yalanladı ve Cihantimur'un cezaevindeki yaşamının oldukça rahat olduğunu belirtti. Açıklamaya göre, Cihantimur cezaevinde görüntülü konuşmalar yaparak, kağıt oyunları oynayarak ve kitap okuyarak günlerini geçiriyor.
Annesi Eylem Tok ile ABD'ye kaçan 17 yaşındaki Timur Cihantimur'un yargı süreci devam ederken yeni bir gelişme yaşandı. Cihantimur'un cezaevindeki koşulları hakkında annesi Eylem Tok'un iddiaları, cezaevi yönetimi tarafından yalanlandı.
Oğlunu önce Mısır'a ardından da ABD'ye kaçıran anne Eylem Tok, "Oğlum cezaevinde kötü şartlar altında kalıyor." şeklinde bir iddiada bulunmuştu. Ancak, cezaevi yönetimi bu iddiaları 23 Ağustos'ta Boston Federal Mahkemesi'ne gönderdiği iki sayfalık yazıyla yalanladı. Bu yazıda, Timur Cihantimur'un cezaevinde rahatsız edici koşullarda bulunmadığı belirtildi.
CEZAEVİNDEN İDDİALARA AÇIKLAMA
Cezaevi yönetiminin açıklamasında, Cihantimur'un rahat bir ortamda bulunduğu ve kağıt oyunları oynadığı ifade edildi. Ayrıca, haftada üç gün yakınlarıyla video konferans yöntemiyle görüştüğü belirtildi. Yazıda, Cihantimur'un ders aldığı, belirli zamanlarda kitap okuduğu ve telefon ile görüşme yapma hakkına sahip olduğu da vurgulandı.
Timur Cihantimur'un 12 Temmuz'da gözetim altında tutulduğu Connecticut eyaletindeki Manson Gençlik Enstitüsü'nden New Jersey eyaletinde bulunan Kuzeydoğu Çocuk Gözaltı Merkezi'ne nakledildiği öğrenilmişti. Avukatları, bu nakil işleminin müvekkillerinin akıl sağlığını riske attığını öne sürdü. Gerekçe olarak, mahkeme ile gözaltı merkezi arasındaki 5 saatlik mesafe gösterildi ve bu durumun rutin görüşmelerin yapılamamasına neden olduğu ifade edildi.