Göçük altında kalan işçi: sadece konuşabiliyorum
Zonguldak'ta kaçak maden ocağında göçük altında kaldıktan sonra arkadaşlarının çıkarttığı ve süreç boyunca işvereninin kendisini aramadığını öne süren kalçasında ve ayaklarında kırıklar bulunan madenci Kemal Dadandı (53), “Kendim ufacık, daracık bir alana sıkıştım. Bacaklarım kaldı. Sadece konuşabiliyordum. Konuşarak bağırarak yerimi, arkadaşlarıma söyledim. Arkadaşlarımın 4 saat çalışması sonucu beni oradan çıkarttılar. İşveren gelmedi. Apar topar bir arabaya bindirip hastanenin önüne attılar ve bırakıp gittiler” dedi. ‘Taksirle 1 kişiyi yaralama' suçundan ifadeye çağrılan ocak sahibi Kadir A. ve arazi sahibi Erdoğan Ç., Dadandı'nın iskeleden düştüğünü söyledi. Şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olay, 18 Aralık'ta Bağlık Mahallesi'ndeki kaçak maden ocağında meydana geldi. 16.00- 24.00 vardiyasında 4 madenci yer altına indi. İddiaya göre saat 17.00'de ocağın tavanının çökmesiyle Kemal Dadandı, göçük altında kaldı. İş arkadaşlarının 4 saatlik çalışmasıyla Dadandı, yüzeye çıkarıldı ve otomobil ile Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kalçaları ve ayakları çeşitli yerlerinden kırılan Dadandı, tedaviye alındı. Daha sonra Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen madenci ameliyata alındı. Olayın ardından ifadeye çağrılan ocak sahibi olduğu öne sürülen Kadir A. ve arazi sahibi Erdoğan Ç., Dadandı'nın iskeleden düştüğünü ocak çalıştırmadıklarını söyleyerek suçlamaları reddetti. ‘Taksirle 1 kişiyi yaralama' suçundan adli işlem başlatılan şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Göçükle ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
‘SADECE KONUŞABİLİYORDUM'
2 seneden beri aynı kaçak ocakta çalıştığını söyleyen Kemal Dadandı, “Ayın 18'inde 16.00- 24.00 vardiyasına geldim, 4 kişi ocağa girdik. Kazı yapıyorduk. Arkadaşım kömürü doldurdu. Yukarı nakle gitti. Ben de sol direk kuyusunu kazarken üç bağ bir anda göçtü. Kendim ufacık daracık bir alana sıkıştım. Bacaklarım kaldı. Sadece konuşabiliyordum. Konuşarak bağırarak yerimi, arkadaşlarıma söyledim. Arkadaşlarımın 4 saat çalışması sonucu beni oradan çıkarttılar. İşveren gelmedi. Apar topar bir arabaya bindirip hastanenin önüne attılar ve bırakıp gittiler. O günden beri ne arayan var ne soran” dedi.
‘EŞİMİN BELDEN AŞAĞISI KIRIK'
Eşinin göçükte kalmasına rağmen, ‘iskeleden düştü' denilmesine tepki gösteren Dilek Dadandı (51), “Olay günü eşim ocakta göçük altında kalıyor. Göçükte kalmasına rağmen, göçükte kaldı denilmiyor. ‘İskeleden düştü, hastaneye taşıdık' deniliyor ve bir ambulans bile çağrılmıyor. İşi bilen biri bile çağrılmıyor. İlk başta olacak işlem en son oluyor. Eşimin belden aşağısı kırık. Kalçalar kırık. 1 ameliyat geçirdi. Bir ameliyatı daha yine var. Kaç ameliyat daha geçirecek belli değil” diye konuştu.
‘EŞİM DEĞERSİZLİĞİNE DAHA ÇOK ÜZÜLÜYOR'
Kaza gününden beri ocak sahiplerinin kendilerine ulaşıp ‘geçmiş olsun' bile demediklerini söyleyen Dilek Dadandı, “Benim eşime ne bir telefon ne bir arayan ne bir ilgi ne bir destek, hiçbir şey yok. Karakolda olsun, hastanede olsun verdikleri hep yalan ifadeler. Tavan göçüyor. Arkadaşları geliyor. Elleriyle kazıyarak öyle çıkartıyorlar. Kendi özel araçlarıyla hastaneye götürüyorlar hastaneye, ambulans falan yok. Niye ambulans çağrılmadığını bilmiyorum. Belki çağrılsa bu derece kırığı olmayabilirdi bir ambulans olsaydı” ifadelerini kullandı.
Şikayetçi olduklarını ifade eden Dilek Dadandı, şöyle konuştu:
“Sonuna kadar şikayetçiyim. Çünkü onların ocağında oldu. Göçük altında kaldı, ölebilirdi de. Zaten ilk akşam eşimden umudumuz yoktu. Ben bir şey beklemiyorum. Ben sadece bir insan, sana o kadar emek vermiş, değersiz olabilir mi? Aramayarak ilgisiz davranarak, gelmeyerek, ‘haliniz nedir' diye sormayarak bu adama bir ‘geçmiş olsun' demeyerek bu kadar değersizliğini hissettirmek benim eşime hak mıdır yani? Eşimin ayağında kırılmadık yer yok ama ondan ziyade değersizliğine daha çok üzülüyor.”