İmamoğlu Yusuf Tekin'i Topa Tuttu: 'Pat diye profesör, pat diye rektör oldu'
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan'da Akşemsettin Çocuk Eğitim Merkezi'nde kreş tartışmalarına ilişkin konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan'da Akşemsettin Çocuk Eğitim Merkezi'nde kreş tartışmalarına ilişkin konuştu.
Ekrem İmamoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 'kreş adı altında' merkezlerin açılmaması hakkındaki yazıya tepki gösterdi. İmamoğlu, üniversite mezuniyetine 'katakulli' diyen Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin'e yanıt verdi. Tekin'in 'abilerinden' katukulliyi öğrendiğini söyledi. İmamoğlu, "Biz katakulliyi kime kullandıklarını biliyoruz. 10 yıl, 10 yıl kadar önce, 12-13 yıl kadar önce, 14 yıl kadar önce, 15 yıl kadar bu memleketin onurlu subaylarına katakulliyi kim söylüyordu biliyoruz. Abilerinden bunları öğrenmiş " ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı İmamoğlu, şunları ifade etti:
"ADINA KREŞ DEMEYİN DE FALAN FİLAN"
"Eğitim varsa gelecek var. Adalet varsa memleketin bugünü de yarını da güvence altındadır. Eğitim ve adalet yoksa Allah korusun bu memleketi. Bu kadar net.
Onun için biz elimizden ne geliyorsa eğitime destek, ve zor koşullarda oluyoruz. İmkanlarımız daraltılmasına rağmen, daraltılmasına rağmen, imkanlarımız kısıtlanmasına rağmen ısrarla bunları yaptık, yapmaya devam edeceğiz.
İnşallah kreş açmaya da, adına kreş demeyin de, öyle deyin de, böyle deyin de falan da filan da. Yani işte, ah, çok güzel. Ne diyoruz?
Etkinlik, çocuk etkinlik merkezi. Ya da milletimizin anlayacağı dille kreş. Ya da yuvamız İstanbul. Adına ne dersen de. Çocuklarımız burayı seviyor. Seviyorsun değil mi oğlum? Aferin sana. Seviyor işte. Gözlerin işaretini gördün mü böyle? Aferin kızıma.
İsterlerse bize devredebilirler. Biz devam ettiririz eğitimi dedi. , diğer taraftan burada müfredat eleştiriliyor içeride öğretilenler. İçeride ne öğretiliyor, rahatsızlık neden sizce? Çocuklarımıza çok güzel şeyler öğretiliyor.
Yani çocuklarımıza bu yaşta ne öğrenmesi gerekiyorsa öğretiliyor. Bu memleketin o güzel şarkıları, türküleri, eğlenceleri, oyunları öğretiliyor. Çocuklara bu yaşta ne? Hep güzellikler, birbirine saygı duymayı, düzene uymayı, birbirine saygı duymayı, kızıyla, erkeğiyle bir arada birey olabilmeyi öğreniyorlar.
Hayata başlıyorlar. Annemiz söyledi. 3 yaşında geldi. Ve konuşamıyordu benim çocuğum. Konuşamıyordu, konuşma terapisi şu bu dünya paraydı. Benim onu verme şansım yoktu. İçeride söyledi. Buraya geldi, hızlıca birkaç ay içinde benim çocuğum konuşmaya başladı. Konuşmayı öğreniyor. Konuşmayı öğreniyor.
"ÇOCUKLARIMIZ BİZE HESAP SORMAYI ÖĞRENSİN"
Çocuklarımız birbiriyle, birbiriyle enerjisi yüksek hayata atılırlar ve sonra aradan aylar geçiyor. Bu çocuklar sorgulamayı öğretiyor. Soru sormayı öğreniyor. Belediye başkanına hesap sormayı öğreniyor. Ha bunları istemiyorsanız ayrı. Ben istiyorum soru sorsun çocuklarımız. Bize hesap sormayı da öğrensin. Hakkını aramayı da öğrensin.
Ama ben bu topraklara yakışmayan eğitim sistemini birçok yerde görmüş belediye başkanıyım. O dönemde ilçe belediye başkanı iken gezebiliyordum.
"SİZ BU KAFAYLA YAPAMAZSINIZ"
Oralarda ilgili uyarılarımı da yapmış birisiyim. Kaymakamına, milli eğitimine, şuna, buna. Gitsinler önce oralara bir baksınlar. Bizim zaten bakılacak her şeyimiz ortada. Buyursun gelsinler. Ben Milli Eğitim Bakanını davet ettim orada. "Gerekirse bize devretsinler. Biz yaparız" demiş.Siz bu kafayla yapamazsınız. Yaparsınız açın zaten. Yapın! Yapın! Buyurun gelin yapın.
Gösterelim size. Ben olsam gelirim. Bakarım ne yapıyorlar? Buyursun gelsin. Ama ettiği sözlerden sonra gelebilir mi? Cesareti var mı? Onu bilmem.
"O DÖNEM TRABZONSPOR'DA YÖNETİCİYDİM ONU SORARSAN ANLATIRIM"
(2007'DE AYM'nin verdiği anaokulu kararı)Yanlış alınmış, eksik alınmış. Baksınlar, çözsünler yani. Benim işim o değil. Benim işim bu. Bugünü konuşalım olur mu? 2007. Ben 2007'de inşaat yapıyordum. Trabzonspor'da yöneticiydim. Onu sorarsan anlatırım sana yani. Belki bir düzenleme tekrar , yapsınlar. Yapsınlar. Doğru dürüst işler yapsınlar. Bak 2016'da saçma sapan bir yasadan belediye başkanları içeri atılıyor. Tekme tokat, sille bilmem. 2006'da niye o kararı aldılar? Ben de belediye başkanıydım. O günden beri karşıyım yani. Yani 2007. Yanlış eksik düzeltir. Doğru. Doğru var bugün. Doğru. Bak anneler mutlu, çocuklar mutlu, hayata mutlu bakıyorlar.
"BAKAN ŞİMŞEK'E SESLENİYORUM"
(Borçları artık belediyelere ayrılan bütçeden kesilecek diye bir kararnamesi) Sayın Bakan Mehmet Şimşek artık bu konuda size sesleniyorum. Ortaya konuşmuyorum. Haksızlık yapıyorsunuz, hukuksuzluk yapıyorsunuz. Dedik ki size oturalım. Bunlar kararnameyle değil. Belediyelerle oturun, konuşun, düzen kurun, sistem kurun. Kamu kurumu cezalandırılmaz. Türkiye'de 210 belediyenin, CHP'liydi. Şimdi 420'ye yakın. Yani bir günde bu borçlar olmadı. AK Partili de var, CHP'lisi de var. Diğer partiler de var. Çağırın. Böyle kararnameyle para hesap 3 milyarın üzerinde para kestiniz İBB'den iki ayda. Ne oldu yani? Al bu cepten koy o cebe. Niye? Acaba İmamoğlu'na biraz daha zarar verebilir miyiz? Ayağına basabilir miyiz? Böyle saçma bir şey olur mu yani? Bu mu itibarlı? Ekonomiyi böyle mi düzelteceksiniz yani? Ben olsam ekonomiyi yöneten ve bir program yöneten siz, bugün bu ülkede yapılan hukuksuzluklar, boş gündemler, güven kaybına uğratılan birtakım hamlelere de dahi laf ederim.
Ben itibarlı bir Maliye Bakanıyım ve bu ülkenin ekonomisini düzeltmeye çalışıyorum diyorsanız size sesleniyorum. Belediyelerin ayağına basmayın. Bu ülkenin itibarsızlığını büyüten birtakım hamlelere müdahale edin. Ekonomi öyle tek başına hesap makinesi değildir yani. Ekonomi mahkemeden başlar, okullardan devam eder ve başka noktalara doğru gider. Ekonomi öyle hesap makinesiyle, maliye bilmeyle de düzelmez.
Yani dün ekonomiyi de kötü yönetiyorlardı. Yargıya da müdahale ediyorlardı. Efendim, , enflasyon, faiz sebep, enflasyon sonuç,uydurmasıyla hareket edip, o gün öyleydi. Şimdi biz ya bu faiz sebep, enflasyon sonucu düzeltelim, diğeri de düzelir derseniz olmaz kardeş. Sevgili Bakan olmaz. Enflasyon düşmez. Bak, faizi yüzde 50'de tutmaya çalışıyorsun ama enflasyon düşmüyor. Piyasa faizi yüzde 65-70. Maliyeti yüzde 80. Düşmez.
Niye? Yargıya müdahale olursa düşmez. Yapılan güzel bir işe taş konursa düşmez. Gidip belediyenin kasasına para girmeden onu nasıl alıp götürürüz diye bak yaparsanız olmaz. Bakın 2019'da Ekrem İmamoğlu 23 Haziran seçiminde seçileceğini anladılar. 15 gün önce, 10 gün önce belediyenin kasasına parayı yolladılar. Tarihte yok
Ay sonu yatması gerekir. O günün parası 1 milyar 600 milyon. Onu bugün 10'la çarp yani. 16 milyar. 20 milyardı. 10 gün. Niye? Ekrem İmamoğlu seçilecek anladılar. Yolladılar. Kuruş bırakmadılar kasada. , borcu olan tanıdıklarına paraları gönderdiler. Sıfır parayla bize kasayı bıraktılar 2019'da. Şimdi ne yapıyorsunuz?
"ORADAKİ PARAYI HORTUMLADILAR"
Şimdi gelmeden İmamoğlu'nun yönettiği İstanbul Belediyesi'ne gitmesin buradan hop parayı alalım. Biz ne konuştuk Sayın Bakan? Oturalım istişare edelim. Borçlar yapılandırılsın. İnsanlar bu paraları ödeyebilsinler. Bunlar kamu kurumu. Kimsenin malı mülkü değil. Biz bu belediyeyi devraldığımızda 14 tane şirket belediyenin, belediyenin ihalesine bile giremiyordu. Niye? SGK borcu vardı, vergi borcu vardı. Hem de milyarlarca lira.
İGDAŞ Genel Müdürlüğümüzü yaptı şimdi Eyüpsultan Belediye Başkanımız. Yahut görülmemiş bir şey. Seçime gidiyorlar, parayı kullanalım diye İGDAŞ'ın gaz faturasını ödemediler. İGDAŞ'ın. 2 aylık mıydı, 3 aylıktı. Botaş'a, Botaş'a 3 aylık faturasını ödemediler. Niye? Oradaki parayı hortumlayalım, aktaralım İBB'ye. Oradan millete kullanalım, şey yapalım.
Seçimde kampanyamız güçlü olsun diye. Ayıptır! Devletin, devletin kuralları vardır. Bankada kuralları vardır, belediyede kuralları vardır. Efendim maliyede kuralları vardır. Efendime söyleyeyim, bakanlıklarda kuralları. Bunları çiğne, ondan sonra ekonomi düzelsin.
Milli Eğitim Bakanı oradan laf yetiştirsin İmamoğlu'na. Ondan sonra yok o, düzelmez kardeşim. İmamoğlu'na laf yetiştir. İmamoğlu'na, efendime söyleyeyim, adam gibi okul.
"BİR MİLLİ EĞİTİM BAKANI ADAM GİBİ OKUL DER Mİ YA?"
Bir Milli Eğitim Bakanı adam gibi okul der mi ya? Ülkede hangi okullar adam gibi ya da adam gibi değil? Bir Milli Eğitim Bakanı böyle konuşur mu? Benim İstanbul Üniversitesi orada işte. 500 küsur yıllık okul. Mezunlarına buradan selam yolluyorum.
"ABİLERİNDEN ÖĞRENMİŞ SAYIN BAKAN"
Yani mezuniyetime katakulli diyor. Biz katakulliyi kime kullandıklarını biliyoruz. 10 yıl, 10 yıl kadar önce, 12-13 yıl kadar önce, 14 yıl kadar önce, 15 yıl kadar bu memleketin onurlu subaylarına katakulliyi kim söylüyordu biliyoruz. Abilerinden bunları öğrenmiş Sayın Bakan. Ama ben bir şey daha anlatayım. Kuralsızlık adına Maliye Bakanına da bu gönderme olsun. Bir çevrenize bir bakın. Bakın bir şey söyleyeceğim. Özel konulara girmek istemem ama hani benim, benim damarıma, fazla değiyorlar, dokunuyorlar.
"YUSUF BEY NASIL PROFESÖR OLDU?"
Çok benim özel hususuma girdikleri zaman bu işlere çok girmem. Yani ben de derim sana yani, seni oraya atayanın diplomasına bak önce derim ama o işe girmem. Ama şuna girerim mesela. Şuna girerim. Bir,, Yusuf Bey, bakan değil mi? Nasıl Yusuf Bey profesör oldu? Bu ülkede profesör nasıl olunur? Vatandaşlarımız biliyor mu? 5 yıl doçentlik kadrosunda kalmanız gerekir. Peki Yusuf Bey 5 yıl kaldı mı doçentlik kadrosunda? Kalmadı.
"KARARNAME ÇOCUKLARI"
Nasıl profesör oldu? 5 yıl kalması gerekirdi. Kalmadı. Peki 5 yıl kalmayan Yusuf Bey sonra profesör oldu, ardından rektör oldu. Nasıl? Rektör nasıl olunur? 3 yıl profesör kalmanız lazım. 3 yıl. 3 yıl profesör kalmanız lazım. Pat diye profesör, pat diye rektör oldu. Nasıl oldu biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle. 48 saat diyorlar. Kararname yayınlandı. 48 saat diyorlar. 48 saat diyorlar. Kararname yazıldı. Kararnamede 48 günlük profesör rektör olarak atandı. O atandıktan sonra o kararname tekrar iptal edildi. Bunlar kararname çocukları. Bize, bize hak hukuk hatırlatıyorlar. Bunlar kararname çocukları. Bize hak hukuku söylemeye çalışıyorlar. Utanın ya! Yani bari konuşurken utanın. Bir aynaya bakın, utanın. Utanma yok ki sizde. Çünkü her şeyi kolay elde etmişsiniz. Biz tırnaklarımızla Şimdi tabii