Özel: 'Soma davası yeniden görülmelidir'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasının 10'uncu yıl dönümü nedeniyle Soma'da açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 301 kişinin yaşamını yitirdiği Soma maden faciasının 10'uncu yıl dönümünde Soma'da bir dizi ziyarette bulundu. İlk olarak Soma Belediyesi'ni ziyaret eden Özel, belediye binası girişinde CHP'li Soma Belediye Başkanı Sercan Okur ve genel başkan yardımcıları tarafından karşılandı. Daha sonra makama çıkan Özel'e, Başkan Okur tarafından çeşitli hediyeler takdim edildi. Burada açıklama yapan Özel, Soma'da büyük acı yaşandığına değinerek Somalı ailelerle birlikte yas tuttuklarını söyledi. Adalet arayışını sürdürdüklerini ve ailelerin yanında olduklarını belirten Özel, 87 duruşmayı ailelerle takip ettiğini, sorumluların hak ettiği cezayı almadan davanın tamamlandığını, kamu görevlileriyle ilgili yargılamanın ise yeni başladığını ifade etti.
Özgür Özel, Soma davasının yeniden görülmesi gerektiğini belirterek, "Hassasiyetle takip ettiğimiz husus şudur. Yeniden o dava görülmeden Soma'ya adalet gelmez. Kamu görevlilerinde imza yetkisi kullanan, kullanmayan baştaki, arkadaki hepsini titizlikle inceleceğiz. Ama AK Parti'nin seçimini finanse etsin diye onlara tahsis yapanları, alanı ihalesiz genişletenleri, denetim yaptırmayanları, gelecek olan denetçiliği önceden haber verenleri tespit etmeden buradaki birkaç zavallı devlet memurunu cezalandırmakla Soma'ya adalet falan gelmez. Kamu görevlisi ise Türkiye Kömür İşletmeleri'nin Ankara'daki başı, ilgili bakanlığın müsteşarından, dönemin bakanı Taner Yıldız'a kadar, bütün ilişki ağları ortaya çıkmadan ve bu madenle kurulan asimetrik ilişkiler ortaya dökülmeden, siyasetin finansmanıyla ilgili birilerinin mitinglerine Somalı madencilerin taşınıp da o gün Soma'daki maden kazasındaki işçilerin gittiği siyasi mitinglere kadar hepsi irdelenmeden, bütün ilişkileri ortaya çıkmadan Soma'ya adalet gelmez. O adaleti sonuna kadar takip edeceğiz" diye konuştu.
'UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ'
Soma davasındaki hakim değişikliğine değinen Özel, "Akhisar'da görülen davada genç, namuslu, hepimizin güvenini kazanmış Aytaç hakimimiz tam karara giderken terfi eder gibi İzmir'e yollanıp yerine eski maden kazalarında hayatını kaybedenleri suçlu bulmuş birini getirdiler. O burada bilinçli, o burada olası kasttan hüküm kurması gerekirken bilinçli taksirle herkesi saldı. Yattığı, yetti herkesin. Yargıtay'a gitti. İlgili dairede görüşüldü. İlgili daire 5'e 0 kararla, 'Olası kastı burada kullanmayacaksan nerede kullanacaksın kardeşim' diyen bir bozma kararı aldı. Yolladı o kararı buraya. 5 ay, 6 ay. Sercan Başkan dedi ki, ‘Yargıtay kararı yollamıyor'. Ya nasıl yollamaz? ‘Bunun normali ne kadar' diyorum. ‘Birkaç gün, bilemedim birkaç hafta' diyorlar. 5,5 ayda bu 5 hakimin 3'ünü alıp, yerine iktidara müzahir 3 hakim atadılar. Mesela bunlardan biri gar katliamı olduğu gün Adalet Bakanı olup, geçici Adalet Bakanı oluyordu o zaman tarafsız. Kıkır kıkır gülen kişi o mahkemeye gitti. Her aldıkları kararlarla muhalifleri cezalandıran ve iktidar yanlısı tutum takılanlar o mahkemeye gitti ve bu 3'ü geldi. Savcı, buraya yollayacağı karara itiraz etti. Danıştay tarihinde, Yargıtay tarihinde pek nadir olan bir şekilde itiraz etti. Geldi, buraya. Bu sefer bu 3'ü, 5'e 0 alınan kararı 3'e 2 kendi kararlarıyla düzelttiler. Sonra buraya yolladılar. Işık hızıyla aynı karar alındı. Soma defteri kapandı. Bunu unutmadık. Unutmuyoruz. Unutturmayacağız. Bir yandan elbette sorunları dile getiriyoruz. Bir yandan müzakere ediyoruz. Bir yandan mücadele ediyoruz. Bunu unutmayacağız. Soma davası yeniden görülmelidir. Soma davası yeniden görülmüyorsa, adalete yapılan bu anayasa dışı müdahale görülmüyorsa, Türkiye'de normalleşeme olmaz. Soma'daki kanı yerde bırakırsam benim de gözüm arkada gidecek" ifadelerini kullandı.
Özel, belediye ziyaretinin ardından Emir Hıdır Bey Camisi'nde düzenlenen hatim duası ve mevlit programına katıldı.
'GÜNÜ GELİNCE HESAP SORACAĞIZ'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, merkez yönetim kurulu üyeleri ile Soma'da toplantı gerçekleştirdi. CHP Soma İlçe Başkanlığındaki toplantının ardından Özel, basın açıklaması yaptı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, "Hayatına mal olduğu her işçi için sadece 5,5 gün yatan Can Gürkan, bugün bir televizyon kanalına avukatı aracılığıyla '10 yıl geçti. Soma'yı geride bıraktım. Hatırlamak istemiyorum' açıklaması yaptı. Bu işçilerin ölümünden sorumlu olan kişi, 'O günü unutup, geride bıraktım' diyor. Birazdan biz geride bırakamayan, her gece rüyasında o günü bir daha yaşayan evlatlarla, eşlerle, annelerle omuz omuza yürüyüp mezarlarını ziyaret edeceğiz. Bu taş kalpli adama, bu cesareti veren bu rejimi değiştirene kadar da mücadele edeceğiz. Unutmadık. Unutmayacağız. Unutturmayacağız. Bu küstahlardan ve bu küstahların ağababalarından günü gelince hesap soracağız. Can Gürkan, bu açıklamayı da yaptın ya iki elim yakandadır. Sana bunun hesabını sormadan ölür gidersem gözüm açık gidecek. Bunu da en net şekilde ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
'MECLİS DIŞARIDA BIRAKILMIŞTIR'
Özel, kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin soruya, "Ayrıntılı değerlendirmeyi daha sonra yapacağız. Ama bugüne kadar 7 kez yaptılar. Bu 8'inci. Bu 8'incisinin ilanı daha önceki 7 genelgeye uymadıklarını, uydurmadıklarının göstergesidir. Bugünkünün diğerlerinden ayırıcı önemli özelliği, hep eleştirdiğimiz sarayın ilk kez genelge kapsamına alınmasıdır. Meclis dışarıda bırakılmıştır. Bunun eleştirilecek bir tarafı yok. Kuvvetler ayrılığı gereği yürütme yasamaya talimat veremeyeceği için yapılmıştır. Meclis Başkanı'nın bu konuda geçtiğimiz haftaki ifadelerini, hızla bu genelgeye ve ilerisine dönüştürerek, daha da ilerisini bir tasarruf genelgesini meclis için de yayınlamasını bekliyorum. Kendisinin böyle bir çalışması olacaksa destek veriyorum. Teşvik ediyorum. Yazılanların hepsi önemli ancak bunların tek tek takip edilmesi lazım. Burada 3 yıl boyunca yeni personel istihdam edilmeyeceği, sadece emekli kadar personel alınacağı, kamuda esnek ve uzaktan çalışma modellerinin geliştirileceği ifadeleri ise emekçiler açısından son derece riskli bir durumdur. Bu örtülü IMF programıdır. Zaten IMF'yi getirirseniz, 'Yeni kamu personeli alma, işçiye zam verme, emekliye zam verme, esnek çalışma modelleri geliştir' diyecek. Şu anda IMF'nin hayaleti işçinin camına gelmiştir, işçilerin camındadır. Bir tek onlara gücü yetmektedir. Birazcık işverene, zenginlere, birazcık multimilyarderlere, Kur Korumalı Mevduat ile servetine servet katanlara yönelsinler" dedi.
'HEPSİNİ DESTEKLİYORUZ'
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğretmenler atama bekliyor. 20 bin öğretmen emekli olacak 20 bin alacaksın. Benzin tasarrufu olsun. Kiralar olmasın. Yerli araç kullanılsın. Hepsini destekliyoruz. Bizim iki gün önce yayınladığımız genelge bunun da ilerisindedir. Ama istihdamsızlık, esnek çalışma, yani emeği sömürecek, kıdem tazminatı birikmeden çalıştırma modellerinin tamamı için işçilerin arkasındayız. Burada bunlardan tasarruf değil yapılacak iş adil bir vergi sistemidir. İlk kez Mehmet Şimşek'in açıklamalarında vergide adalet kısmının altını çizdim. Burada da çiziyorum. Türkiye'de verginin yüzde 65'i dolaylı vergi. Yüzde 24'ü de çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisi. Geriye kalıyor yüzde 11. Esas vergi vermesi gereken kazananlar yüzde 11 veriyor. Emekçiler yüzde 24 veriyor, gerisini kimsenin gözünün yaşına bakmadan, elektrikten, sudan, telefondan, sütten, ekmekten alıyorlar. Bu sistem değişmelidir. Bu değişirse kaynak bulunur. Bu değişmeden kimse yoksullarla uğraşmasın."
ARAPÇA TABELA AÇIKLAMASI
Özel, CHP'li belediyelerde Arapça tabelalarla ilgili soru üzerine ise "Yasal düzenleme gereğince yabancı dilde tabelalar için bir düzenleme var. Belediye başkanlarımıza tüm diller için bu düzenlemeye uymaları gerektiğini söyledik. Arapça bir yazıyı kanuna uygun yazışmalar ve ihtarlar yapıp, ilgilisine sökmek için süre vermeden ya da sökmüyorsa belediyenin ilgili birimiyle yapmadan, belediye başkanın kendi eliyle yırtması fazladan bir popülizmdir. Bu doğru değil. Ayrıca bu ülkede 6 milyona yakın vatandaşının, Türkiye vatandaşının, Hatay, Şanlıurfa, Mardin, Batman'da yaşayan 6 milyon vatandaşımızın ana dili Arapçadır. Arapçaya yapılan hürmetsizlik o kişilere karşı yapılan hürmetsizlik olarak algılanıyor. O yüzden nezaketi koruyalım. Ayrıca Kur'an-ı Kerim Arapçanın orijinal dilidir. Televizyon izleyen bir vatandaş eğer Arapça bilmiyorsa, bir CHP'li belediye başkanının kendi eliyle yırttığı metni Kur'an-ı Kerim ile özdeşleştirip bilinçaltında partimize karşı olumsuz bir duyguya kapılabilir diye uyardım. Yine uyarıyorum. Arapça ve diğer yabancı dillere de kanunlara uygun muamele yapılmalıdır. Ayrıca lüzumsuz Arapça tabela kirliliği ile belediyelerimiz elbette mücadele etmelidir. Ancak bunu kurallara uygun şekilde yapmalıdır. Bunu yabancı düşmanlığına dönüştürecek bir yaklaşım doğru değildir" ifadelerini kullandı.
'SIĞINMACI DÜŞMANI DEĞİLİZ'
Bazı siyasilerin Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılarla ilgili 'Arap' kelimesini küfür gibi kullandığını söyleyen Özel, "6 milyon Arap vatandaşımız var. Hızla Suriye ile görüşmeler yapılmalı, barış sağlanmalı. Avrupa Birliği'nden buna ben de elimi taşın altına koyacağım; fonlar bulunmalı. Birleşmiş Milletler'den bulunmalı ve bu fonlarla orası yaşanabilir hale getirilmeli. Türkiye eve dönüş teşvikleri vermeli. Mesela Türkiye'den dönen 1,5 milyon öğrenci okuma zamanında, tatil için geldiğinde vize kolaylığı ya da vize serbestisi gibi şeyler verilmeli. Bu arkadaşlar mutlaka memleketlerine dönmelidir. Sığınmacı düşmanı değiliz. Sığınmacı yaratan politikaların düşmanıyız. Politikacıların karşısındayız. Bu da komşuda iç savaş kışkırtıcılığıdır. Bunu yaptılar diye başımıza bunlar geliyor. Suriye'de barış, dünyada barış, herkes kendi evine. Ama bizim belediye başkanlarımız asla ve asla yabancı düşmanlığı yaratacak ve istenmeyen görüntülerin ortaya çıkmasını teşvik edecek çiğ popülizmin aktörleri olmayacaklar. Bir kez daha bütün siyasileri 'Arap' kelimesini bir küfür gibi kullanan ayrımcı dilden men ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde 6 milyon Arap yurttaşı, etrafımızda da milyonlarca Arap komşumuz var" dedi.
'