Türkiye'nin Savunma Sanayisindeki Gelişim Fransızları Korkuttu
Fransa'nın önde gelen ulusal gazetelerinden Le Monde, ülkenin savunma sanayisine yönelik yaptığı analizde, Fransa'nın, Türkiye'nin savunma sanayisi karşısında uluslararası arenada yer kaybettiğine dikkat çekti. Türkiye'nin bir bir hayata geçirdiği savunma sanayi projeleri tüm dünyanın dikkatini çekmeye başladı. Uluslararası alanda imzalanan İHA-SİHA anlaşmalarıyla birlikte dünya devi ülkeler gözlerini Türkiye'ye çevirdi. Türkiye'nin savunma sanayisindeki gelişimi yakın takibe alan ülkelerden birisi de bu alanın en iyilerinden birisi olarak kabul edilen Fransa oldu.
Le Monde'nin haberine göre;
“Fransa, dünyanın en büyük üçüncü silah ihracatçısı olmasına rağmen, Güney Kore, Türkiye ve İsrail gibi ülkeler karşısında yerini koruma konusunda zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Fransa, savunma endüstrisi ve teknolojik tabanı (BITD) ile övünse de, son zamanlarda bu alandaki rekabeti artan bir şekilde hissediyor.
450 Stratejik Şirket
BITD, 4 binden fazla şirketi bünyesinde barındırıyor ve bu şirketlerin 450'si stratejik olarak önemli kabul ediliyor. Airbus, Dassault Aviation, Nexter, Naval Group, MBDA, Thales ve Safran gibi devlerin yanı sıra, bu şirketler ihracat faaliyetleriyle de dikkat çekiyorlar.
1960'larda Gaullist ideallerle oluşturulan BITD, Fransa'nın savunma ekipmanlarının büyük bir kısmını üretiyor ve bu durum, ülkenin kara, deniz ve hava kuvvetlerinin ABD veya diğer Avrupalı ülkelerden “ithal ürünler” satın almasını engelliyor.
Ancak, bu ihracat odaklı yapı, Fransa'nın orta güç olarak statüsünden kaynaklanan bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Fransız ordusunun sınırlı satış potansiyeli nedeniyle, BITD'nin hayatta kalması için ihracata ihtiyacı var. Özellikle Rafale savaş uçağının satışları, Safran motorları, Thales elektroniği ve MBDA füzeleri ile dikkat çekiyor. Örneğin, 2022'de Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapılan satışlar, ülkenin toplam ihracatının önemli bir kısmını oluşturarak Fransa'yı dünya pazarında üçüncü sıraya taşıdı.
Ancak, bu durum aynı zamanda Fransa'nın Rafale savaş uçağına aşırı bağımlılığını da ortaya koyuyor. “Fransa, tek bir ürün üzerine kurulu bir yapıya sahip. Eğer Rafale olmasaydı, kenarda kalırdı,” diyen savunma danışmanları, ülkenin bu tek ürüne olan aşırı bağımlılığının risklerini vurguluyor. Avrupa'da gerileme yaşanırken, Fransa'nın savunma endüstrisinin Ortadoğu ülkelerine bağımlılığı artıyor. Fırkateynler ve denizaltılar gibi ürünlerde pazar payını korumakta zorlanan üreticiler, yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalıyorlar.
Ancak dünyanın üçüncü büyük silah ihracatçısı olan Fransa, Güney Kore, Türkiye ve İsrail'e karşı yer kaybediyor.”
Le Monde, Fransız Savunma Sanayisini Neden Türkiye Üzerinden Eleştirdi?
Türkiye, T.C Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı'nın yol haritasında, sektöre ilişkin yapılan yatırımlar ve çalışmalarla son 20 yılda savunma ve havacılık sanayisinde gözle görülür bir ilerleme kaydetti. Bu gelişme, sadece ulusal gündemin öncelikli bir maddesi olmakla kalmayıp aynı zamanda uluslararası arenada da dikkatleri üzerine çekti. Türkiye'nin savunma sanayisi, hem iç politika hem de dış politika açısından önemli bir role sahip oldu.
Türkiye'nin savunma sanayiindeki başarıları, uluslararası alanda etkileyici bir pozisyon elde etmesine yol açtı.
Ülke, savunma ve havacılık alanında gerçekleştirdiği atılımlarla, kendi ürettiği savunma platformları ve sistemleriyle, Türk Savunma Sanayisi küresel ölçekte tanınırlık kazandı ve bu bilinilirlik her geçen gün artmaya devam ediyor.
Bu süreç, Türk dış politikasının dönüşümünde de belirleyici oldu. Türkiye'nin savunma sanayiindeki yükselişi, uluslararası ilişkilerde yeni bir dinamizm ve etkinlik getirdi.