Arıkan'dan çifte standart tepkisi: 'Adalet sadece sizden olana uygulanmaz'

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileri ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Programda konuşan Arıkan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Gündemin öne çıkan konu başlığı olan İBB’ye yönelik operasyonlar ile Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını değerlendiren Arıkan, ‘çifte standart’ tepkisinde bulundu.

ÇİFTE STANDART TEPKİSİ
Adaletin herkese aynı şekilde işlemesi gerektiğinin altını çizen Arıkan, şunları kaydetti: “Adaletin herkese doğru şekilde işlemesi gerektiğini düşünüyorum. Yani ‘bendense adaletin farklı mekanizmaları işlesin, karşıdansa adalet farklı mekanizmaları işlesin.’ Biz burada farklı bakıyoruz. Yakın bir zamanda devletin bir bakanı kendi kurumuna dezenfektan sattı ve biz onu çiçeklerle yolcu ettik bu ülkede. Yine geçmişte bir belediye başkanımız iktidarın önemli bir ismi tarafından şehri parsel parsel satmakla suçlandı ve o hala bugün siyaset sahnesinde boy gösterebiliyor.

“ADALET SADECE SİZDEN OLANA UYGULANMAZ”
5 belediye başkanı, 3 bakan görevden alındı bu tip hadiselerle ilgili. Onlarla alakalı bir tek savcı görevlendirilmezken İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle alakalı bu kadar teyakkuz haline geçmesi, savcıların kolluk güçlerinin tabiri caizse seferberlik haline geçmesi, bizim itirazımız buna. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti’ndeki 86 milyon insan yargılanabilir, ifade verebilir, hakkında soruşturma açılabilir ama kendinden olan bir insana bu kadar müsamahakar davranırken, muhalefetin en ufak bir hatasından sonra bu tip uygulamalar yapmayı doğru bulmuyoruz.”

“İNSANLAR HAKLI TALEPLERİNİ DİLLENDİREBİLMELİ”
İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan protestoları da değerlendiren Arıkan, “Sayın Cumhurbaşkanı’na yasak geldiğinde ben üniversitede talebeydim, sokaklara çıkmıştım, Cumhurbaşkanı’nın o günkü mağduriyetinin yanında olduğumu ifade etmek için. Sonrasında Refah Partisi kapatılmıştı. Yine bir üniversite genci olarak o dönem partimizin Genel Başkanı rahmetli Erbakan Hoca’mızdan işaret bekliyorduk, sokaklara çıkalım, tabiri yerindeyse biraz da taşkınlık yapalım beklentisi vardı. O gün Erbakan Hoca’mız konjonktüre bakarak, sokakların eylem yapma noktasında güvenli olmadığına işaret edip bizi sükunete davet etmişti. Ama ben bugün böyle bir durum olmadığı kanaatindeyim. İnsanlar sokağa çıkmalı, haklı taleplerini dillendirebilmeli” ifadelerini kullandı.

“MARJİNALLERE DİKKAT EDİLMELİ”
Marjinal gruplara dikkat edilmesi çağrısında da bulunan Arıkan, “Bazı görüntüler gördük camide taşkınlık yapıldığını, kamu mallarına zarar verildiğini gördük. Bunlara da aklıselim gençler kendi içerisindeki uygulamalarla engel olacaktır. Emniyet güçlerimizin de biraz daha şefkatli olması gerekir. Mutlaka aşırı uçlar, zarar vermek isteyenler olacaktır, onlara gerekli uygulamalar yapılacaktır. Ama bir genel üzerinden tüm sokağa çıkan insanlara zarar verecek boyuta sokup da aşırı tedbirci davranmayı da doğru bulmuyorum” diye konuştu.

“SAADET PARTİSİ’NİN TAVRI NETTİR”
Sürece ilişkin partilerinin tavrının net olduğunu belirten Arıkan, “Grup Başkanvekilimiz Bülent Kaya ve İstanbul Milletvekilimiz Mustafa Kaya, Saraçhane’ye destek ziyaretinde bulundu. Ben sürekli telefonla Özgür Bey irtibat halindeyim. Benim gitmememin özel bir sebebi yok. Biz Saadet Partisi olarak CHP’nin verdiği mücadelede, üzerimize düşeni, yakışanı, desteğimizi her platformda dile getiriyoruz” dedi.

“YAŞANANLARA TEPKİ GÖSTERENLER OY KULLANDI”
CHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili yaptığı eğilim oylamasını nasıl değerlendirdiği yönündeki soruyu cevaplayan Arıkan, “Bizim arkadaşlarımızdan da gidip oy kullananlar oldu, diğer partilerden de gidip oy kullananlar oldu. Bir demokratik haktır. Nasıl ki sokağa çıkma noktasında insanlar içinde birikmiş tepki duygularını sokakta boşaltıyorlar, bazı arkadaşlar da sandığa giderek o tepkilerini ortaya koydular. Burada tabii CHP’ye bir görev düşüyor. Oraya giden herkes CHP’li olduğu için gitmediler, birçok siyasi partili gitti. Ben eminim ki AK Partilisi MHP’lisi de vardır, Cumhur İttifakı’nın aklıselim insanları da o sandığa gidip oy kullanmışlardır” ifadelerini kullandı.

“SÜRECE ZARAR GELMEMESİ İÇİN İBB’YE KAYYUM ATANMADI”
İmamoğlu’nun ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturmasından serbest bırakılmasının başlayan çözüm süreci ile ilgili olduğunu belirten Arıkan, “Sayın Bahçeli’nin ekim ayında başlattığı sürecin akamete uğramaması, zarar görmemesi için alınmış olması ihtimalini yüksek görüyorum, o şekilde karar alındığını düşünüyorum. Kayyum atanmaması da buna bağlanabilir” şeklinde konuştu.