Erdoğan CHP'ye yüklendi: Yerlilikten daha fazla uzaklaşıyorlar
Partisinin Muğla il kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'nice medeniyetlerin doğduğu, yükseldiği ve battığı bu toprakları vatanımız kılmak için çok ter döktük çok kan akıttık' ifadelerini kullandı. Erdoğan konuşmasında CHP'nin yerli ve millilikten uzaklaştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın her anı kesintisiz bir mücadeleyle geçmiştir. Nice medeniyetlerin doğduğu, yükseldiği ve battığı bu toprakları vatanımız kılmak için çok fedakarlık yaptık, çok ter döktük, çok kan akıttık" dedi. Erdoğan, 'CHP, millilikten ve yerlilikten daha fazla uzaklaşıyor" derken "Sayın Özel'in iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak buradan Halep'e yol olur. İlk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu artık komik bile değil" ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları şöyle;
Emre Yazgan için başsağlığı diledi
Konuşmamın hemen başında Erzurum Palandöken Dağı'nda antrenman yaparken çığ düşmesi sonucu vefat eden milli sporcumuz Emre Yazgan evladımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Judo Genç Milli Takımımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, Emre evladımızın kederli ailesine Rabbimden sabrı cemil niyaz ediyorum. Davamıza emek vermiş olup da bugün aramızda olmayan kardeşlerime Rabbimden rahmet diliyorum. Ak Parti'nin kuruluşundan beri bizi yalnız bırakmadınız. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum.
Her anı kesintisiz bir mücadeleyle geçmiştir
Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın her anı kesintisiz bir mücadeleyle geçmiştir. Nice medeniyetlerin doğduğu, yükseldiği ve battığı bu toprakları vatanımız kılmak için çok fedakarlık yaptık, çok ter döktük, çok kan akıttık. Dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz kazanımları korumak için gerektiğinde canımızı ortaya koymaktan çekinmedik. Tüm bu süreç içerisinde sadece dışarıdan gelen saldırıları göğüslemekle kalmadık, aynı zamanda içerdeki gaflet, dalalet hatta ihanet odaklarıyla da uğraştık.
Tarihe baktığımızda Osmanlı'nın Avrupa içlerine doğru sürdürdüğü ilerleyişin her safhasında önce geriye dönüp arkasını sağlama alma ihtiyacı duyduğunu görüyoruz. Osmanlı'nın son dönemde asırlarca bir arada yaşadığımız kimi kesimlerin nasıl müstevlilerin kuklası haline dönüştüğüne şahit olduk.
Mankurtların yol açtığı tahribatların bedelini ödedik
Cumhuriyet döneminde kendi ülkesinin potansiyeline, kendi halkını değerlerine düşman mankurtların yol açtığı tahribatların bedelini ödedik. Bugün de sırf kendi çıkarları uğruna insanımızın özgüvenini kırmaya, onu küresel siyasi ve sosyal saldırılar karşısında savunmasız bırakmaya çalışanlar var. En büyük caniler, insanların umudunu öldürenler veya buna teşebbüs edenlerdir. Yaşadığımız geçici sıkıntıları sanki dünya yıkılmış biz de altında kalmışız edasıyla anlatanların gayesi asla milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Bunların heybelerinde ülkenin ve milletin sorunlarıyla ilgili en küçük bir çözüm paketi yoktur. Daha önemlisi böyle bir niyetleri, gayretleri, hazırlıkları da bulunmuyor. Yıllardır milletin umudunu, enerjisini tüketenlerin bu ülkede dikilmiş tek bir ağaçları olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz.
Yaptıkları hiçbir eser ve hizmet olmadığı halde kafaları karıştırmakta, kabadayılık taslamakta, kavga çıkarmakta maşallah pek mahirdirler. Halbuki siyaset sadece yıkmakla, sadece engellemekle, sadece içi boş nutuklarla, sadece kameralara şov yapmakla yürütülecek bir iş değildir. Ne diyor gönül sultanı? "Kamil insan odur ki, koya dünyada bir eser. Eseri olmayanın yerinde yeller eser."
Kimlerin yerinde yerler estiğini herkes görüyor
Şöyle dönüp ülkemizin son bir asrına baktığımızda kimlerin eserleriyle gönüllerde yaşadığını, kimlerin yerinde yeller estiğini herkes görüyor. Hadi bir asır çok diyelim. Son çeyrek asra bakalım. Türkiye’nin AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetiyle demokrasi ve özgürlük reformlarıyla ülkemize nasıl çağ atlattığını kim inkar edebilir? Hayata geçirdiğimiz projelere en çok karşı çıkanlar, en çok takoz koyanlar şimdi bunlardan en fazla faydalananlardır.
Hangi CHP diye bir soru geliyor
Mahalli idare düzeyinde yıllardır yönettikleri yerleri altyapısı ve üstyapısıyla nasıl geri bıraktıklarını buna karşılık imkanlarını nasıl yağmaladıklarını cümle alem biliyor. Üstelik son dönemde bu yağmaya bölücü terör örgütü ile irtibatını bir türlü kesmeyenleri de ortak ettiler. Kendi işlerindeki kavganın temelinde de işte bu rant kavgası var. Evet kimden bahsediyorum? CHP’den bahsediyorum. Gerçi bu partiden söz açılınca insanın aklına ister istemez hangi CHP diye bir soru geliyor. Kendi içlerinde ne yapacakları onların bileceği iş. Biz bu partinin genel duruşuyla ilgiliyiz.
Tek parti faşizminden beri, milletle kavgalı bir partiliydi. Son dönemde ülkemize yönelik küresel projelerin taşeronluğunu üstlenmeye kadar vardırdılar. Türkiye'nin etkin güç olmasından rahatsız olanların içerideki aparatı haline dönüştüler. Bunlar apaçık hakikattir.
CHP'nin bünyesini saran gaflet haline her alanda şahit oluyoruz. Türkiye sınır ötesi harekatlar yapıyor, karşımıza CHP çıkıyor. Türkiye Libya'da pozisyon alıyor karşısına CHP çıkıyor. Türkiye Rusya-Ukrayna savaşından Filistin'e kadar dünyanın takdir ettiği tutum geliştiriyor karşısına CHP çıkıyor. Türkiye tarihi adımlar atıyor, karşısına CHP çıkıyor. CHP, millilikten ve yerlilikten daha fazla uzaklaşıyor.
Eğlendiriyordu ama artık komik bile değil
Eski Genel Başkanları, eline FETÖ'cülerin argümanlarıyla güya siyaset yaptı. Şimdiki genel başkanları da yalan yanlış bilgiler ve komplo teorileri üzerinden siyaset yapıyor. Sayın Özel'in iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak buradan Halep'e yol olur. İlk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu artık komik bile değil.
Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu duruma düşürmesi utandırıcıdır. Bizdeki muhalefet ne tutarlı ne politika geliştirme kabiliyetine sahip. Mevcut hallerinden gayet memnunlar. Aksi olsaydı bu yanlış üsluptan vazgeçip, milletin gönlünü kazanacak işlere yönelirlerdi."