• Haberler
  • Spor
  • Jose Mourinho'da Galatasaray ile İlgili Gündemi Sarsacak Açıklama!

Jose Mourinho'da Galatasaray ile İlgili Gündemi Sarsacak Açıklama!

Jose Mourinho: 'Galatasaray'ın yerel maçlarına baktığım zaman bir fark var. Bir fark var. Bu da ligin güvenilirliğine aykırı'

Fenerbahçe'nin dünyaca ünlü teknik direktörü Jose Mourinho, ezeli rakipleri Galatasaray ile ilgili gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.

Geldiği ilk günden itibaren Galatasaray ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mourinho, HT Spor'a verdiği özel röportajda dikkat ifadeler kullandı.

Mourinho, şunları söyledi;

"Galatasaray’ın yerel maçlarına baktığım zaman bir fark var. Bir fark var. Bu da ligin güvenilirliğine aykırı. Üstelik liginize yurtdışında da saygı duyulmasını istiyorsanız… Belki insanlar mütevazı değilsin diyebilirler. Tamam, mütevazı değilim. Ama bence benim burada olmam ligin daha çok dikkat çekmesini sağlıyor. Bence bu ligin yurtdışında güvenilir olabilmesi için bu işlerin bitmesi gerekiyor. Galatasaray yok, Fenerbahçe yok, Beşiktaş yok. Hiçbir şey yok. Takımlar, hocalar, oyuncular var ve herkes için aynıdır. Benim fikrim bu ki hayatım boyunca futbolun içinde oldum."

"İlk maçta Okan Buruk ne istiyorsa alıyor demiştiniz kartlarla ilgili. Son maçta da hakemle ilgili konuştunuz. Bazı problemler mi görüyorsunuz bu konuda?"

"Bu dönemde hakemler ile ilgili konuşurken bana en çok zevk veren neydi biliyor musun? Hakemle ilgili çok iyi şeyler konuştuğum zaman. Bu bana daha çok zevk veriyor. Evimizdeki son maçımızda genç bir hakem vardı. 30 yaşında. Türk liginde 3 ya da 4 maç yönetmiş. Harika bir iş çıkardı. Oyunu çok iyi kontrol etti. İki tarafa da adildi. Maçtan sonra hem biz hem rakip takım ona saygı duyarak sahadan ayrıldık. Onun hakkında çok iyi konuştum. Bu bana daha çok zevk veriyor. Deplasmanda Göztepe ile 2-2 berabere kaldığımızda maç sonu hakemi tebrik ettim. Bu bana zevk veriyor. Ben 5-0 kazandığımız maçın sonunda hakemi eleştiriyorum. Çünkü o ilk yarı kabul edilemez. Verdiği kararlar kabul edilemez. Galatasaray’ın ilk maçındaki hakemi de gördüm. Siyah ile beyaz gibiydi.

Sadece kendimle ilgili konuşmuyorum. Çünkü ben Türkiye’ye geldim, Fenerbahçe için çalışıyorum ama aynı zamanda Türkiye için çalışıyorum. Aynı zamanda Türkiye Ligi için çalışıyorum. Bir ürün geliştirmek için bazı sorumluluklarım olduğunu düşünüyorum. Çünkü günün sonunda bu ürünü satmanız gerekiyor. Futbola yeniden yatırım yapmak için daha fazla para kazanmanız gerekiyor. Daha iyi bir ürün satmanız gerekiyor. Daha iyi bir ürün satmak istiyorsanız, daha iyi bir ürün için hep birlikte çalışmamız gerekiyor."

"Türkiye Futbol Federasyonu sizden kurs ya da seminer vermenizi talep etti mi?

"Hayır. Hayır. Sadece sezon başlamadan önce normal bir kontak kuruldu. Tesise bir hakem gelip bize durumların nasıl işleyeceğini açıklamaya çalıştı. Sadece kaptanlar hakemle konuşabilir dendi ki bu doğru değil. Kulübede sadece bir hoca teknik bölgede ayakta durabilir dendi ki bu doğru değil. Benimle bir tek bunun için iletişime geçtiler. Eğer bana ihtiyaç duyarlarsa ben müsaitim. Sonuçta sizin ülkeniz için çalışıyorum."

"Akıl oyunları yapmayı seviyor musunuz?"

"Hayır, ben gerçeği söylemeyi severim. Açık fikirli olmayı severim. Politik olarak doğru olmak için insanların hoşuna giden şeyleri söylememeyi severim. Ben böyle değilim. Ben kendim olmayı severim. Kendim olmam demek; akıl oyunları peşinde olmak değil, doğru olduğunu düşündüğüm şeyi söylemek demektir. Yanılıyor olabilirim. Tabii ki pek çok kez yanılacağım ama ne düşünüyorsam onu söylerim. Beşiktaş yok mu? Trabzonspor? Kasımpaşa? Onlara karşı oynayacağız. Umarım bu sene daha az puanlar toplarız. Lig için daha iyi. Eğer birinci veya ikinci ya da her neyse daha az puan toplarsa daha iyi. Lig daha çekişmeli olursa daha iyi olur. Umarım bu yönde gider."

"Galatasaray çılgın bir transfer yaptı. Osimhen hakkında neler söylemek istersiniz?"

"Osimhen harika bir oyuncu. Eğer ben 70-75 milyon ödeme potansiyeli olan bir kulüpte olsaydım alırdım. Harika bir oyuncu. Tabi ki farklı koşullarda geldi. Ama günün sonunda koşulların bir önemi yok, önemli olan şey Galatasaray kesinlikle harika bir oyuncu aldı. Victor ile bir problemim yok. Tam tersi çok iyi bir ilişkim var. Ama ona karşı her oynadığımda onunla konuşuyorum çünkü davranış biçimini beğenmiyorum. Kendini çok yere atıyor. Son kez Roma - Napoli maçını oynadığımızda onunla bir konuşma yaptım ve ona dedim ki ‘’Bak! Sen en iyi 2 Afrikalı oyuncudan birisin. Sen ve Salah. Geçmişte Didier Drogba, Samuel Eto’o, George Weah vardı… Böyle davranamazsın.’’ Kendisini yere çok atıyor. Onunla problemim bu. Ama 10 dakika sonra iyiyiz, çok iyi bir ilişkimiz var. Türkiye Ligi ve Galatasaray için tabii ki harika bir oyuncu."

"Kasımpaşa maçından sonra büyük bir derbi var. Bunun için heyecanlı mısınız?

"Şunu demek isterim, oyuncularım Kasımpaşa karşısında gol atmalı. Çünkü Kasımpaşa’yı yenmeliyiz. Derbi öncesi son maç. Biliyorum sadece burada değil, Real Madrid - Barcelona, Roma - Lazio, Inter - Milan... İnsanlar derbileri erkenden düşünmeye çok yatkın. Çok erkenden düşünmek yanlış. Pazar günü oynamamız gereken önemli bir maç var. Almamız gereken 3 puan var. Pazar günü savaşmamız gerekiyor. Pazartesi oyuncular için izin günü ama size şunun sözünü verebilirim, pazartesi günü ben izinli olmayacağım. Kafamı tamamen Galatasaray maçına vereceğim ama şu anda o maçı bir saniye bile düşünmüyorum."

"Fenerbahçe Başkanı Ali Koç için ne söylemek istersiniz?"

"Çok basit ve pragmatik. Bugün bir işim var. Eğer yarın işim olmamasına karar verirse, işsiz olurum. O yüzden profesyonel hayatımdaki en önemli kişi o. Onu aşık bir insan olarak tanımlarım. Tutkulu bir insan. Ailesine aşık, kulübüne aşık... Tabi ki onunla irtibatım daha çok kulüp ile alakalı. Kulübüne olan tutkusu inanılmaz. Kulübü için yaşaması, her dakika demesem de kulübü düşünmesi, kulübü hakkında çok tutkulu konuşması inanılmaz. Beni sabah 9’da arayabilir, akşam 9’da arayabilir, gece yarısı arayabilir. Kulübüne gerçekten aşık. Onunla kurduğum temasta mükemmel ailesiyle tanışma ayrıcalığına eriştim. Çok iyi bir şekilde anlayabiliyorum ki ailesine aşık bir adam. Hayata aşık bir adam. Tabii ki benim başkanım, bu anlamda ona saygı duymak durumundayım ama bunun dışında da ona kişi olarak en yüksek saygıyı duyuyorum."

MUHABİR

Bakmadan Geçme