• Haberler
  • Gündem
  • Kobani Davasında 10 Yıl Ceza Alan Ahmet Türk: Kararı Verenler Yargıçlar Değil Siyasiler

Kobani Davasında 10 Yıl Ceza Alan Ahmet Türk: Kararı Verenler Yargıçlar Değil Siyasiler

Ahmet Türk: 'Verilen cezaların hiçbiri hukuka uygun değil. Siyasilerin karar verdiği bir dava olarak, orada karar verenler yargıçlar değil siyasilerdir aslında'

6-8 Ekim 2014 trihinde çıkan sokak eylemlerine ilişkin yürütülen Kobani davası sanıklarına ceza yağdı.

Dava kapsamında 10 yıl hapse mahkum edilen Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk katıldığı canlı yayında karara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Davanın siyasi bir karar olduğunu tüm Türkiye'nin bildiğini belirten Türk, şunları kaydetti:

"Bu davanın siyasi bir dava olduğunu sizler de biliyorsunuz. Türkiye de biliyor. DEAŞ çetesini eleştirmek, ona karşı tepki göstermek bir suç haline getirildi. Bir vahşi örgüte karşı düşüncelerimizi, fikirlerimizi söylediğimiz için Kobani davasında cezalarla karşı karşıya kaldık. Türkiye'de aslında toplumsal barışa darbe vurmak isteyen bir anlayışın sonucudur. Bizler bu ülkede toplumsal barışı sağlamak için, eşit yurttaşlık hakkını elde etmek için çaba gösteren bir siyasi anlayışa sahibiz. Ama maalesef düşman hukukunu uygulayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Verilen cezaların hiçbiri hukuka uygun değil. Siyasilerin karar verdiği bir dava olarak, orada karar verenler yargıçlar değil siyasilerdir aslında.

Elbette yanlışlarla yürütülen bir ülkede barışı, ortak demokratik değerler etrafında toplumu buluşturmak kolay olmayacaktır. Ama biz yine de toplumsal barışın ortak değerler etrafında halkların bütünleştiği bir gelecek için mücadele etmeye devam edeceğiz.

ÖNEMLİ OLAN HALK İRADESİDİR

Ahmet Türk, "Yeniden bir kayyum atanma durumu olursa ne yaparsınız?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bizim üzerinde durduğumuz halkın iradesinin ortaya çıkması. Halk iradesini ortaya koydu. Kayyum siyasetine Kürt halkı yaklaşım biçimini çok ciddi bir şekilde ortaya koydu. Kayyum atanır mı atanmaz mı bilemiyorum. Önemli olan halk iradesidir.

DEMOKRASİ GELECEĞİMİZE BİR DARBE

Tabii ki bu davanın bu şekilde bitmesi üzücü. Ötekileştiren bir mantık var. Biz bugün Türkiye'de kucaklaşmayı arzu eden bir sürecin başlaması konusunda çaba gösteriyoruz. Çünkü biliyoruz eğer Türkiye kendi yurttaşlarını ötekileştirecek bir mantıkla hareket ederse bu ülkeye demokrasi kolay kolay gelmez. Ama biz halkların kardeşliğini savunduk. Ortak demokratik değerlerde buluşmayı esas aldık. Bu nedenle bizim demokratik geleceğimize bir darbe olarak değerlendirmek gerekir.

ERDOĞAN VE BAHÇELİNİN BİR ARAYA GELMESİ SONUCA ETKİLİ OLDU

Bu kararı verenler Türkiye adına karar verenler değil. Siyasi bir anlayışın kararıdır. Elbette barışçıl, demokratik, toplumun kucaklaştığı bir süreç için çabayı devam ettireceğiz. Geçmişten bugüne kadar buna benzer durumlarla karşı karşıya kaldık. Ama bu ülkede barışın kalıcı hale gelmesi için umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik. Biz yine bu ülkede barışın olduğu, demokratik bir sistemin Türkiye'ye egemen olduğu bir dönem için bunun mücadelesini veriyoruz. Bunun umudunu taşıyoruz taşımaya devam edeceğiz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen. Bu davanın bu şekilde bitmesinin mesajını biz görüyoruz. En son Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Bahçeli'nin bir araya gelmesi davada bu sonuca etkili oldu diye düşünüyorum."

 

Bakmadan Geçme