• Haberler
  • Siyaset
  • Kurtulmuş: "TBMM, Anayasa Mahkemesi'ni Denetleyen Kurum Değildir"

Kurtulmuş: "TBMM, Anayasa Mahkemesi'ni Denetleyen Kurum Değildir"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararının TBMM Genel Kurulu'nda okunmasına ilişkin, "Anayasa Mahkemesi'nin muhatabı TBMM olmadığı gibi, bu anlamda herhangi bir şekilde TBMM ne Anayasa Mahkemesi'ni ne de Yargıtay'ı denetleyen bir kurum değildir. Mahkeme kararı, süreç bittiği için Mecliste okutulmuştur" dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tarafından '7.7 Unutma' ismiyle TBMM'de düzenlenen fotoğraf sergisine ve ardından Yılın Basın Fotoğrafları 2024 Ödül Töreni'ne katıldı. Törene Kurtulmuş'un yanı sıra Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel ve çok sayıda davetli katıldı. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Rıza Özel, bu yılın temasının deprem fotoğrafları olduğunu belirterek, 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde 29 gazetecinin, İsrail-Filistin çatışmaları esnasında ise 122 gazetecinin hayatını kaybettiğini ifade etti. Özel, hayatını kaybeden tüm meslektaşlarına rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş ise sergide bulunan deprem fotoğraflarına değinerek, "Yıkıntılar arasında çocuğunun elini tutan o babanın yüzündeki ifade; içinde kopan fırtınalar, bir taraftan hüzün, bir taraftan ayrılış ya da enkazdan çıkarılmış, kurtarılmış bir yaralının yukarıya doğru zafer işareti yaparak gülümsemesi; o yıkıntılar arasında bile hayatın devam ettiği fevkalade önemli bir kareyi ortaya koyuyor. Bugün burada emeği olan tüm fotoğraf sanatçısı arkadaşları tebrik ediyorum. Oldukça güzel bir etkinliğe dernek olarak ev sahipliği yapıyorsunuz, biz de mekânsal olarak, TBMM olarak ev sahipliği yapıyoruz" dedi.

'GAZZE'DE ÖLEN 122 BASIN MENSUBUN HATIRASI ÖNÜNDE EĞİLİYORUM'

6 Şubat'ın hiçbir zaman unutulmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Deprem bir doğal afetti, büyük bir yıkım oldu, büyük acılar yaşandı, basın mensuplarını da kaybettik. 1 yıl sonra insan eliyle gelen bir doğal afetten belki çok daha kuvvetli bir şekilde, daracık bir alanda insanları hayattan koparan bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. Ortadoğu'da herkesi gözü önünde yok oluşa, bombalarla bir halkı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. 122 basın mensubu, Gazze'de 3 ayı biraz geçmiş bir süre içerisinde hayattan koparıldı. Saldırgan Siyonist rejim basın mensuplarını da ayırt etmeksizin öldürdü. Gazze'de yaşanan ve basın mensuplarına yapılan bu büyük saldırıları nefretle, lanetle kınadığımızı belirtmek isterim. Ölen 122 basın mensubunun hatırası önünde saygıyla eğiliyorum" diye konuştu.

'ANAYASA MAHKEMESİ'NİN MUHATABI TBMM DEĞİLDİR'

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararının TBMM Genel Kurulu'nda okunmasına ilişkin 4-5 temel noktanın altını çizmek istediğini vurgulayan Kurtulmuş, "Benim Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretimin TBMM'deki bu oturumla ilgili ya da mahkeme kararının okunmasıyla ilgili uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Çünkü bildiğiniz gibi devlet adına, TBMM adına yaptığımız bu geziye diğer partilerden arkadaşlarımız da katıldı. Yurt dışında bulunmamın meclisteki oturumla ilişkilendirilmesin fevkalade yanlış, fevkalade yersiz ve fevkalade haksız olduğunu ifade etmek isterim. Mecliste ben Türkiye'de olsaydım bile TBMM Başkanı'nın meclisin hangi oturumlarına başkanlık yapacağı teamül gereği belidir. Ben burada olsaydım bile o hafta nöbetçi olan Grup Başkanı, Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Bekir Bozdağ, meclis kürsüsüne çıkacak ve o mahkeme kararını okuyacaktı" dedi.

'TBMM NE ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ NE DE YARGITAY'I DENETLEYEN BİR KURUM DEĞİLDİR'

TBMM olarak en başından itibaren 2 yüksek yargı arasındaki görüş farklılıklarına taraf olmamak için gayret gösterdiklerini kaydeden Kurtulmuş, "Can Atalay'ın isminin buradaki yemin töreninde okunması, sonraki süreçlere milletvekili özlük haklarının verilmesi, daha sonraki süreçte de Atalay'ın partilerin ortak anlayışıyla meclisin İnsan Hakları Komisyonu'na seçilmiş olması, aslında Meclis Başkanlık Divanı'nın da ortaya koyduğu bir tavırdır, bir duruştur. Anayasa Mahkemesi'nin muhatabı TBMM olmadığı gibi, bu anlamda herhangi bir şekilde TBMM ne Anayasa Mahkemesi'ni ne de Yargıtay'ı denetleyen bir kurum değildir" ifadelerini kullandı.

'TBMM GEREKTİĞİNDE ANAYASAYI DEĞİŞTİREBİLECEK BİR YERDİR'

Anayasanın mevcut hükmüne göre tamamlanmış olan bir yargı süreci çerçevesinde, kararın Meclise geldiğini ve okunduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Niye daha önce okutmadınız şimdi okuttunuz diyenler var. İki temel nedeni vardı. Bunlardan birisi, Atalay'ın hukuki süreçleri tamamlaması ikinci de iki yüksek mahkeme arasındaki görüş farklılıklarının giderilebileceği bir zeminin oluşmasıydı. Ama sonuçta mahkeme kararı bir şekilde, süreç bittiği için bu karar mecliste okutulmuştur. Bu tartışma ya da münferit başka tartışmalar bizi esasında başka bir konuya odaklanmak mecburiyetinde olduğumuzu gösteriyor. Anayasayı defalarca okumuş birisi olarak, 1982 darbe anayasasının kendi içerisinde bir takım mayınlı alanları barındırdığını, Türkiye demokrasisinin bu alanlardan kurtulmak için gayret sarf etmesinin şart olduğuna inananlardanım. Bunun için başta yüksek yargı mahkemeleri arasındaki bu ve benzeri görüş farklılıklarını ortadan kaldırmak olmak üzere bu anlamda oturup çalışma yapmak, gerektiğinde anayasal ve yasal düzenlemeleri yapmak TBMM'nin boynunun borcudur. TBMM sorunların çözüleceği bir yerdir, çok açık söylüyorum TBMM bu anlamda gerektiğinde Anayasayı ve yasaları dahi değiştirebilecek bir yerdir. Mevcut anayasamızda ise herkesin sorumlulukları ve yetkileri bellidir. Herkes bu sorumlulukları ve yetkiler arasında devlet ciddiyetinin kendisine vermiş olduğu bir ödev içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirir."

ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Öte yandan Yılın Basın Fotoğrafı ödülü, enkaz altında kalan kızının elini tutan baba fotoğrafıyla AFP foto muhabiri Adem Altan'a verilirken; Yaşam Boyu Onur Ödülü Mustafa Bozdemir'e, Spor Toto Özel Ödülü Ahmet İzgi, TBMM 100'üncü Yıl Jüri Özel Ödülü ise Ahmet Turan Kural'ın oldu. 

Bakmadan Geçme