Meclis'te Gergin Anlar, Osman Gökçek ile Ali Mahir Başarır Birbirine Girdi
TBMM'de Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasıyla başlayan tartışmada gergin anlar yaşandı. AK Partili Osman Gökçek ile CHP'li Ali Mahir Başarır birbirine girdi. CHP'li vekillerin kürsüye yürümesi sonrası birleşime ara verildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gerginlik bitmek bilmiyor. Önceki gün vekillerin birbirine girdiği ve yumrukların kalktığı mecliste tartışmalar bugün de devam etti.
TBMM Genel Kurulu, siyasi parti gruplarının verdiği araştırma önergelerinin ardından 'TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmelerine başladı.
Kanun teklifi üzerine görüşmeler sürerken söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek ile CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır arasında tartışma çıktı.
KILIÇDAROĞLU'NU SATAN MİLLETVEKİLİDİR
Söz alan Gökçek, "Eski Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sayın Fikri Sağlar’ın tabiriyle bir mafya avukatı olan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aziz ordusuna, 'Satılmış Ordu' diyen ve bununla birlikte mahkeme salonlarını eşkıya gibi basan bir adamın bana kalkıp bu anlamda terbiye öğretmesi mümkün değildir. Ayrıyeten kendisinin koridorlarda, kendi milletvekili tarafından tokatlandığı zaman ben buradan bir AK Partili milletvekili olarak, kendisini tokatlayan milletvekiline tepki göstermiş bir kişiyim, yani şiddete karşıyım. Tabii ki DEM Parti'ye karşı olan bu özverili olarak savunma şeklini özellikle seçimlerden önce, Kemal Kılıçdaroğlu’na PKK terör örgütünün vermiş olduğu desteği bir diyet olarak yaptığını düşünmekteyim. Şunu özellikle söyleyeyim ama o Kılıçdaroğlu'nu da satıp daha sonra zıp zıp zıplayarak, kendi arkadaşları tarafından dalgaya alınan bir milletvekilidir" ifadelerini kullandı.
BİR DAKİKADA EN HIZLI YALANI SÖYLEYEN OSMAN
Gökçek'in sözlerine cevap vermek için söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise "Şimdi, bu Meclis'te 600 kişi var, bir dakikada en hızlı yalanı söyleyen Osman. Ama birine cevap vereceğim. Benim onur ve gurur duyduğum genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir laf söyledi. Benim genel başkanım, benim görevimi yaptığı yıllarda baban bunları söylediğinde onu paspas yapmıştı, bunu unutma. Biz küçükken mahallede çok yaramaz çocuklar olurdu. Erik çalardı, arkadaşının topunu çalardı, iftira atardı, annesi döverdi, laf söylerdi, hakaret ederdi. Mahallenin büyükanneleri ve babaanneleri anneye kızardı, 'Yapma kızım arsız edersin.' Arsız ne? Artık lafın hükmetmediği, yüzün keçe gibi olduğu durumlar.
Aslında biz muhalefet grubu olarak Osman konusunda da haksızız, söyleye söyleye Osman’ı arsız ettik. Osman arsız oldu. Osman'a laf kar etmiyor. Bu Osman'a söyleyeceğim lafları şu mermere söylesem, çatlar. En kriminal tipe söylesem ağlar ama Osman'a kar etmiyor. Osman'cım artık elimizden geldiği kadar sana dokunmayacağız. Arsızlığın çaresi, yüzsüzlüğün çaresi yok. Ya şu lafları kime söylesem, taşa söylesem çatlar, hiç mi utanmıyorsun? 1 dakikada 6 tane yalan söylüyorsun burada. Ben Fikri Sağlar'ın avukatıyım kardeşim, sen yani bunları uydururken gerçekten akıl tutulması yaşıyorum. Artık bence fazla uğraşmayalım. Bu arsızı kendi kaderine bırakalım, grubu belki Abdülhamit Bey ıslah eder" diye konuştu.
GEL, GEL, STAJYER KABADAYI
Başarır'ın sözlerine cevap vermek için kürsüye gelen Gökçek, "Ben arsızım, siz arlısınız ama PKK terör örgütünün tüm unsurları sizi desteklerken buna hiç ses çıkarmadınız. Aranızda, 'PKK'ya terör örgütü değildir' diyen Türkan Elçi'yi aday yaptınız. Evet, sizler PKK terör örgütünün tüm unsurlarının desteğini almanıza rağmen ses çıkarmadınız. Evet, aynen öyle oldu. Gel, gel, stajyer kabadayı, gel sana bir anlatayım. Gel bakayım, orada koşturup burada neden yavaşlıyorsun gelsene" dedi.
CHP'Lİ VEKİLLER KÜRSÜYE YÜRÜDÜ, BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
Gökçek'in sözleri üzerine TBMM Katip Üyesi ve CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, kürsüye yürüyerek Gökçek'in konuşmasına müdahale etti. Suiçmez'in ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve diğer milletvekilleri de kürsüye yöneldi. Sözlü sataşmalar, fiziki arbedeye dönüşmezken Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, birleşime 10 dakika ara verdi.
Birleşime verilen aranın ardından yeniden toplanan Genel Kurul'da, AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek tekrar söz aldı. Gökçek, "Her türlü konuda size verdiğim cevaplara, cevap vereceğinize biriniz geliyor, 'Soytarı' diyor, biriniz geliyor, 'Arsız' diyor ama bir tane konuda benim söylediğim cevabı hiçbiriniz veremiyorsunuz. Ya ailemden saldırıyorsunuz ya hakaret ediyorsunuz. Allah aşkına şunu lütfen söyleyiniz, ben sabahtan beri Ali Mahir Bey'in bana dediği bu kadar hakareti niye yedim, burada dün DEM Partililerle yapılan tartışmadan ötürü. DEM Partililer isterlerse basın toplantısı isterlerse bir dakika isterlerse kürsüden konuşup istedikleri konuda eleştirebilirler. Biz bu noktada değiliz. İsterlerse dışarıda da eylem yapabilirler" diye konuştu.
KONUŞMAK TÜRKAN HANIM'IN HAKKI
Gökçek'in sözleri üzerine yerinden söz alan Başarır, "Biz de grup olarak bu milletvekiliyle bu şekliyle muhatap olmaktan mutlu değiliz. Az önce konuşmamda söyledim, bir milletvekilimiz var. Diyarbakır Baro Başkanı olan, eşi alçak bir pusuda katledilmiş, hepimizin hassas olduğu ve içimizin yandığı bir konu ve mahkeme karar verecek. Birçok arkadaşımızla orada olacağız. Bu tartışmalara niye kendini katıyor. Konunun muhatabı, asıl sataşılan milletvekilimiz burada, o yüzden ben kendisinin cevap vermesini talep ediyorum. Başka hiçbir şekilde kendisiyle muhatap olmayacağım ama Türkan Hanım'ın burada konuşması hakkı" ifadelerini kullandı.
KENDİ GRUBUNDAKİ ARKADAŞLARIN ONU ŞAKŞAKLAYIP ONU ÖNE SÜRMESİNDEN ÖTE BENCE UYARMALARI GEREKİR
Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi'ye söz hakkı verdi. Bu durum üzerine AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek tepki gösterirken, kürsüye gelen Elçi, "Öncelikle böylesi bir düzeysiz polemikte benim adımın geçmesinden dolayı esef duyduğumu belirtmek isterim.
Burada kullanılan olumsuz dilin toplum üzerindeki menfi etkisinin nasıl olduğunu bilen bir vatandaşım. Burada kullanılan dil, toplumu bölüştüren, ayrıştıran, düşmanlaştıran bir dildir. Bu polemiklerden uzak durmamız gerektiğini bilen biri olarak bu kadar travmatik durumuma rağmen, hiçbir zaman ben burada bir arkadaşımın kalbini kırabilecek veya kötü bir manaya gelebilecek bir söz bile sarf etmiş biri değilim. 1 yıllık bir zamandan bahsediyorum. 1 yıl öncesine gidelim, 9 yıllık bir travmadan, 9 yıllık bir cinayetten bahsediyorum. Birileri basından veya nereden bulabilecekse ortaya çıkarsın, bizi inandırırsın. 9 yıldır topluma olumsuz bir etki yaratacak bir konuşmam, açıklamam olmamıştır.
Gelelim zatın sürekli benim adımı zikretmesiyle ilgili meseleye, ben öncelikle kişinin topluma ve kendi grubuna zarar verdiğini düşünüyorum. Kendi grubundaki arkadaşların onu şakşaklayıp onu öne sürmesinden öte bence uyarmaları gerekir. Bu dilin bizim için bir avantajı yok. Bu dilden hepimiz zarar göreceğiz" diye konuştu.
SUÇTA ŞAHSİLİK ESASTIR
Tartışmaların sürmesinin ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, "Genel Kurul'da bulunmayan bir arkadaşımız ya da herhangi bir parti grubunun üyesi arkadaşlarımızla ilgili, aileleri ile ilgili, suçta şahsilik esastır.
Bunu olumsuz anlamda söylemiyorum ama bir kişinin annesi, babası veya çocukları üzerinden ya da burada bulunmayan kişiler üzerinden Meclis'e yakışmayacak ifadelerin kullanılması doğru değil. Bu husus ile ilgili arkadaşımız da burada bulunmadığı için sonraki oturumda gerekli beyanları almıştır, söz talebinde bulunmuştur, ifadeler edilmiştir ama milletvekili arkadaşlarımız hakkında kişiselleştirmeden, aileleri, herkesin hataları ve sevabı kendisine aittir. Bu anlamda özenli bir dil kullanmamaya özen gösterelim" dedi.