• Haberler
  • Siyaset
  • Müsavat Dervişoğlu'ndan 50 Milyar Dolar Tepkisi! Sağlık Bakanını Eleştirdi

Müsavat Dervişoğlu'ndan 50 Milyar Dolar Tepkisi! Sağlık Bakanını Eleştirdi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Teröristbaşını Meclise çağıran zat, artık teröristlerle pek sıkı fıkı oldu. Ama Suriye’deki konferansa incinmiş. 'Pişmiş aşa su katmayın' diyor. Hala hayal aleminde. Bunları pişirdiğin aşın malzemesi zehirdir, zehir. Su katsalar ne, katmasalar ne? Pişmiş aş dediğin, bu millete dayatılan baldıran zehridir. Bugün incinmişsin. Bekle, sandık geldiğinde çok daha fazla incineceksin. Bu millet bu ihaneti affetmeyecek, göreceksin" dedi.

“Seçimle alamadığınız İstanbul’u hileyle alabilmek için 50 milyar doları yaktınız”

Geçen hafta yaşadığımız depremde bir hakikat daha yüzümüze tokat gibi çarpılmıştır. 16 milyonluk İstanbul’da afet toplanma alanları yoktur. İşaretlenmiş alanlar da milletten gasbedilmiştir. Bu toplanma alanları olmadığı için can havli ile Gezi Parkı’nda toplanmak isteyen vatandaşlarımıza da izin verilmemiştir. Vatandaşından korkar hale gelmiş tek adam ve iktidarı, 'Gezi Parkı sembol bir alan, burada toplananlar gösteri yapar mı?' korkusu ile vatandaşın hayatını travmalarına kurban etmiştir. Tek dertleri vazgeçemedikleri iktidarları olmuş. 1999 depremi sonrası belirlenen 470 toplanma alanından bugün sadece 77 tanesi kullanılabiliyor. Gerisi ise hepimizce malum olduğu üzere gasbedilmiş, şehrin soluk borusuna AVM’ler, lüks rezidanslar ve gökdelenler dikilmiştir. 25 yıldır, internetten, telefondan, emlaktan, arabalardan ve daha birçok kalemden deprem vergisi toplanıyor, ÖTV toplanıyor. Az-buz bir para değil, neredeyse 40 milyar dolar para ediyor. Binalar çürük, internet çekmiyor, millet afette toplanacak alan bile bulamıyor. Depreme hazırlık bahanesiyle topladığınız parayı başka yerlere harcayıp vatandaşımızı ölüme terk ettiniz. Milletin hayatına harcamadınız ama iktidarınızı korumak için, seçimle alamadığınız İstanbul’u hileyle alabilmek için 1 ayda 50 milyar doları yaktınız. 23 yıldır bitmeyen yağmanız devam etsin diye bu aziz milletin biriktirdiği dövizi har vurup harman savurdunuz.

Bu iktidarın ajandası tektir ve kirlidir. Türkiye bunlar için bir sermayedir. Taşıyla, toprağıyla, bayrağıyla, insanıyla ve inancıyla sermayedir. İstanbul da bunlar için sermayedir. Yıkıyorlar, satıyorlar, pazarlıyorlar, kısaca sömürüyorlar. Vatan bizim için uğruna can verilecek toprakken, bunlar için kupon arazidir. 15 Temmuz’u bahane edip, kılıf uydurup devlet ve kurumların içini nasıl yağmaladılarsa Türk ordusunun arazilerini de işte böyle yağmaladılar. Oraları Londra fonlarına, körfez simsarlarına rehin diye bıraktılar. Şimdi yeniden Kanal İstanbul’un peşine düşmüşler. Suyun altından değerli hale geldiği çağımızda İstanbul’un son sulak alanlarına, su kaynaklarına saldırıyorlar. Kılıfı da hazırlamışlar, vatandaşa toplu konut yapacaklarmış. Konutu Türk vatandaşına yapıyorsanız, reklamı niye Arap ülkelerinin televizyonlarında yayınlatıyorsunuz? Bu büyük yağmayı 'Ayşe teyzeye, Ahmet amcaya ev yapıyoruz' diye perdelemeye çalışıyor, petrol zenginlerinden müşteri bulmaya çalışıyorsunuz. Sizin bu oyunlarınız bitmek bilmedi, biteceği de benzemiyor.

"Çocuk sahibi olamayan aileleri, aileden saymayan bu cehalet nedir?"

Şu artık gün gibi ortadadır; sarayın bekası ile milletin bekası birbirinden farklıdır. Türk milletinin devletini, Türk milletinden kopmuş bir avuç azınlık idare etmektedir. Ya millet bekası galip gelecek ya da sarayın bekası Türk milletini ezecektir. Sorun sarayda ise çare buradadır, Meclistedir. Bu yağmanın, hadsizliğin, entrikaların, sınırsız gücün çaresi güçlendirilmiş parlamenter sistemdir. İşte o zaman Türk milleti egemenliğini geri alacak, vatanına sahip çıkacak, Türk toprağı emlak baronlarının değil, Türk evlatlarının olacak. Memleketin ve milletin getirildiği hal budur. Yetki tek adamdadır, bütçe tek adamdadır ancak tek adamın hiçbir sorumluluğu yoktur. Her süreçten elini yıkayıp sıyrılır çıkar. Vatandaşın hakkını sanki lütufmuş gibi verir. Üreten millettir, hazine milletindir ama medyasına öyle bir paket yaptırır ki sanırsın cebinden ulufe dağıtıyor. Başı sıkışınca da atanmış bakanları paratoner yapar, şimşekleri onların üzerine çevirir. İşte tam da bu yüzden bu bakanlar, iş yapmaları gereken zamanlarda paratonerlik yapıyorlar. Karşımıza hadsiz ve cüretkar açıklamalarıyla çıkıyorlar.

Bunlardan birisi, İstanbul Sağlık Müdürüyken 'Yenidoğan çetesine' kılını kıpırdatmayıp ve aylar boyunca güya 'soruşturma' için bebeklerin ölümüne seyirci kalmış sağlık paratoneridir. 'Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı koca oluyorsunuz' diyor. Yahu sen doktorsun. Bu ülkede çocuk sahibi olamayan aileleri, aileden saymayan bu cehalet nedir? Bu ne kadar çirkin, ne kadar rencide edici bir tariftir? Mustafa Kemal Atatürk'ün de çocuğu yoktu ama büyük Türk milleti hala onun evladı olmaya devam ediyor. Yazıklar olsun seni bakan yapana çünkü milletin değerleriyle buluşamamış insanlara bu vazifeleri verirseniz karşılaşacağınız sonuç bu olur. Bir diğeri okullara sabun koymaktan aciz Milli Eğitim Bakanı. Milli eğitimi sivil toplum kuruluşu dediği sözde tarikat ama özde bir takım dümenciye peşkeş çeken ve eğitim camiasının da nefret paratoneri. İktidar değişikliğinde başörtüsü yasaklanacakmış, öyle diyor. Kadınlarımızın, genç kızlarımızın başörtülerini sömürmekten, başörtülerinin ardına sığınmaktan bir türlü vazgeçemediler. Milli Eğitime bakanlık yapan bu zatın ettiği bir başka laf var, '20 yıl önce Türkiye’de köy okulu yoktu' diyor. Allah seni ıslah etsin. Sen, ne zaman Milli Eğitim Bakanlığı yapabilirsin, biliyor musun, ancak okullar olmasa yapabilirsin. Bu başörtüsü yasağının ilk geldiği dönemler 28 Şubat dönemi değil, 1989 yılında başörtüsü yasağına ilk karşı koyan bizleriz. Bugün kahraman gezenler başörtüsü yasağı geldiğinde vesayet korkusundan masa altında saklanırken yasağa karşı ilk boykotu baylatan kişidir Müsavat Dervişoğlu. Milletin milli ve manevi değerlerini sömürme döneminiz bitmiştir. 

Bakmadan Geçme