• Haberler
  • Gündem
  • Narin'in Mezarını Ziyaret Eden Yılmaz Tunç: Adalet Bakanı Olarak Değil 2'si Kız 3 Evlat Babası Olarak Huzurlarınızdayım!

Narin'in Mezarını Ziyaret Eden Yılmaz Tunç: Adalet Bakanı Olarak Değil 2'si Kız 3 Evlat Babası Olarak Huzurlarınızdayım!

Adalet Bakanı Tunç: 'Bugüne kadar 26 kişi şüpheli, 241 kişi tanık olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi alınmıştır'

"İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve beraberindekiler, Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde defnedilen Narin Güran’ın mezarlığına yaptıkları ziyaretin ardından Diyarbakır Valiliğine geçti.

Burada Vali Murat Zorluoğlu ile yapılan görüşmenin ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayeti ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Narin’in katil veya katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmaları için buraya geldiklerini belirten Bakan Tunç, “Çok kederliyiz. Canice bir cinayete kurban giden, 85 milyon milletimizi topyekûn hüzne boğan, yüreğimizi yakan Narin’imizin yasını paylaşmak, melek kızımız Narin’imizin soruşturmasına sizleri bilgilendirmek için, İçişleri Bakanımız, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız, Genel Başkan Yardımcılarımız ve milletvekillerimiz ile sizlerleyiz.

Az önce Narin kızımızın kabrini ziyaret ederek ona dualar ettik. Bir kez daha Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanı olarak değil, 2’si kız 3 evlat sahibi olan bir baba olarak huzurlarınızdayım.

Bugün burada olmamızın en önemli sebebi, Narin’imize bu caniliği yapanların, katil veya katillerin en ağır ceza ile cezalandırılmasının takipçisi olmak, olayın en ince ayrıntısına, tüm detaylarına kadar açıklığa kavuşturmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Saygıdeğer Hanımefendi, konuyu ilk andan itibaren yakından takip etti ve etmeye devam ediyor.

Yaşadığı üzüntüyü milletimizle paylaştı, bizlerle sürekli iletişim halinde oldu ve olmaya da devam ediyor. Ayrıca ilgili bütün kuruluşlarımız, devletimizin tüm yetkili birimleri süreci yakından takip ediyor. Bu olay, en ince ayrıntısına kadar ortaya çıkmadan, caniler hesap verinceye kadar elimiz, gözümüz, yüreğimiz burada olacak.

Şimdi milletimiz Narin’imize kıyanların bir an önce bulunmasını ve adaletin tecelli etmesini beklemektedir. Şu anda Narin kızımızın canice öldürülmesiyle ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, büyük bir titizlik ve hassasiyetle sürdürülmektedir.

Bu elim olayın aydınlatılması, adaletin tam ve eksiksiz şekilde yerini bulması için tüm deliller, bulgular ve tanık ifadeleri son derece dikkatli bir şekilde toplanmakta, incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Her bir ayrıntının üzerine titremektedir.

Fail veya faillerin en hızlı biçimde ortaya çıkarılması için ne gerekiyorsa yapılmaktadır. Çocuklarımızı her türlü şiddet, istismar ve kötülükten korumak, toplum olarak en büyük sorumluluğumuz ve önceliğimizdir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın güvenli bir ortamda büyümesi önceliğimizdir. Onların korunması noktasındaki kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz.

Çünkü bir çocuğa zarar vermek, tüm insanlığa zarar vermekle eş değerdir. Bu bilinçle çocuklarımızın güvenliği konusunda en ufak ir zaaf göstermeyeceğiz. Çocuğa karşı her türlü şiddet eyleminin önlenmesi, çocuk istismarının önüne geçilmesi, bu eylemler karşısında durulması her zaman hükümetimizin en temel önceliklerinden olmuştur. Bu kapsamda, çocuğun üstün yararını göstermek hepimiz için hayati önemdedir” dedi.

’22 ŞÜPHELİ YARIN ADLİYEYE SEVK EDİLECEK’

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan amcası Salim Güran ile komşusu Nevzat Bahtiyar’ın tutuklandığını hatırlatan Bakan Tunç, alınan doku örnekleri üzerinde incelemelerin devam ettiğini ifade ederek, “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21 Ağustos tarihinden bu yana hem soruşturma, hem de arama faaliyetleri kapsamında yapılanlarla ilgili sizlerle bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. 21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesinde ikamet eden Narin kızımızın, eve dönüş yolunda saat 15.15 sıralarında 4 arkadaşını takip ederek eve doğru yola çıktığı son görüntüsü sonrasında, kendisinden bir daha haber alınamamıştır.

21 Ağustos 2024 tarihinde saat 20.15’te jandarma komutanlığında, saat 20.50’de de 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak, kayıp ihbarı üzerine soruşturma ve arama işlemlerine hızlı bir şekilde başlanmıştır.

4 bin 656 personel, 23 detektör köpek, 172 araç, 2 helikopter, 64 dron, 1 İHA, 5 yeraltı görüntüleme cihazı ile karadan ve havadan toplam 75 kilometrekare alan ile jandarma sualtı arama kurtarma timi, Dicle Üniversitesi ve AFAD dalgıçlarından toplam 60 personel ile 8 dere, 5 gölet, 21 su kuyusu, 49 kilometre su kanalı aranmıştır. 51’i jandarma, 11’i polis bölgesi olmak üzere 62 ev ve 24 metruk binada adli arama yapılmıştır.

20 PTS noktası ile 137 kamera incelenmiştir. 26 kişinin şüpheli, 241 kişinin tanık olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi bugüne kadar alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül 2024 tarihinde, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül 2024 günü çıkarıldıkları mahkemece, ‘Beden ve ruh bakımından kendisini korumayacak durumda olan çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘Hürriyete tahdit’ suçlarından tutuklanmışlardır.

22 şüpheli halen gözaltında olup, 12 Eylül 2024 yani yarın, Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edileceklerdir.” diye konuştu.

Bakan Tunç, bazı örneklerin labaratuvarlarda incelemelerinin devam ettiğini belirterek, “Van Kriminal Daire Başkanlığı’nca, olayda kullanıldığı değerlendirilen araçlar üzerinde, olay yerinden alınan örneklerle birlikte kimyasal inceleme raporu beklenmektedir. Olay yerinden elde edilen swap, pet şişe, toprak, balçık, taş parçaları üzerinde Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın inceleme sonuçları da beklenmektedir.

PTS kayıtları ve baz istasyon bilgileri ile alınan beyanlar üzerinde, karşılaştırmalı delil toplama işlemlerine titizlikle devam edilmektedir. PTS, KGYS kayıtları ve diğer kamera görüntüleri üzerinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nce kapsamlı bir inceleme ve görüntü raporlama işlemleri de devam etmektedir.

Narin kızımızdan alınan doku örnekleri, üzerinde kimyasal, biyolojik ve patolojik incelemeler yapılmak üzere, bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı, diğer kısımları da daha ileri tetkik gerektiğinden İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş ve bu doku örneklerindeki incelemelerde Adli Tıp kurumlarımızda devam etmektedir. Adli Tıp Kurumu’ndan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir. Dosya hakkında gizlilik kararı bulunmakta olup, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma tüm yönleriyle ve titizlikle yürütülmektedir” dedi.

‘RESMİ MAKAMLARIN AÇIKLAMALARI DIŞINDA SPEKÜLATİF BİLGİLERE İTİBAR EDİLMEMELİ’

Soruşturmada gizlilik kararının devam ettiğini belirten bakan Tunç, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Bu hassas süreçte, soruşturmanın selameti ve adaletin gecikmeksizin tecelli edebilmesi için bazı temel hususlara da dikkat çekmek istiyorum. Ceza Mahkemesi Kanunu’nun 157’inci maddesi gereği, soruşturma evresindeki işlemlerin gizli tutulması, yargı sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için vazgeçilmezdir.

Bu gizlilik, delillerin karartılmaması ve yok edilmemesi için çok önemlidir. Şüphelilerin delillere ulaşarak ifade taktikleri geliştirmesinin önüne geçilmesi için çok kritiktir. Tanıkların herhangi bir baskı altında kalmamasını ve soruşturmanın adil şekilde ilerlemesini sağlamak adına hayatidir. Elbette kamuoyunun haber alma hakkı son derece önemlidir. Ancak bu süreçte soruşturmanın gizliliği ve hukuki hassasiyetler mutlaka gözetilmelidir.

Her aşamanın titizlikle yürütüldüğü bu süreçte, kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi, sadece yetkili merciler tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla resmi makamlarımızın açıklamaları dışında yayılan spekülatif bilgilere itibar edilmemesi, adaletin tecellisi açısından büyük önem arz etmektedir. Ne yazık ki, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında soruşturmanın gizliliğine zarar verecek nitelikte yanıltıcı ve asılsız bilgilere dayanan paylaşımlar yapıldığını da görüyoruz. Narin’in soruşturmasının etkin ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için, bilgi kirliliğine neden olacak, adaletin gecikmesine hatta tecelli etmesine engel olabilecek söylemlerden uzak durulmasını haseten kamuoyundan istirham ediyoruz.

Bu tür açıklamalar ne acımızı hafifletir, ne de topluma bir fayda sağlar. Bu tür tutum ve davranışlardan, sorumluluk makamında olan kişilerin kaçınması gerekir. Böylesine hassas süreçlerde daha sağduyulu olmak ve birlik ve beraberliğimiz koruyarak kenetlenmeliyiz. Narin kızımızın acısı üzerinden farklı niyet ve hesaplarla bir takım beyan ve tutumlarda bulunmak, asla doğru bir tavır olamaz.

Toplum vicdanını yaralayan bu tür davranışlardan da kaçınmak gerekir. Narin yavrumuzun vahşice öldürülmesi, milletimizin her bir ferdinin yüreğinde derin bir acı ve tarifsiz bir kedere neden olmuştur. Ancak bu masum cana kıyanlardan mutlaka hesap sorulacaktır. Yaptıkları caniliklerin bedelini, en ağır şekilde ödeyeceklerdir.

Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ne Narin kızımızın canına kast edenler, ne de geleceğimizi karartan başka kötülük odakları, bu topraklarda barınamayacaktır. Her bir çocuğumuzun güvende ve huzur içerisinde büyümesi, umut dolu yarınlara ulaşabilmesi için gereken tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz.

Soruşturma devam etmektedir. Soruşturma devam ederken sağlıklı bir iletişim önemlidir. Soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi açısından, bu anlamda da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız, gerektiğinde bilgilendirecektir. Tabi yetkili makamların soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamaların dışında diğer açıklamalara kamuoyunun itibar etmemesi gerekir. Bu düşüncelerle Narin kızımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.”

MUHABİR

Bakmadan Geçme