Özgür Özel: Ant Olsun Adaleti Biz Getireceğiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında çeşitli açıklamalar yapıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yaptığı açıklamalarda Satır Başları şu şekilde;
Öncelikle maden faciası sırasında hayatını kaybeden 301 şehidimize, daha sonra onların haklarını ararken hayatını kaybeden 2 şehidimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, arkadaşlarına bir kez daha başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
MEDYA BÜYÜK ORANDA KAYITSIZ KALDI
Çeşitli siyasi partiler ilk gün var, son gün bazıları vardı. Ama orada salonun 87 duruşmada yaşadığı yavaş yavaş artan ilgisizlik, medyanın büyük oranda kayıtsızlığı, o gün ilk günler muhalefet partisiyken orada bulunan MHP'nin milletvekillerinin, yöneticilerinin sanki sarayla ittifak yapınca sorumlular değişmiş gibi adeta kamuoyu önünde de taraf değiştirmeleri hiçbirimizin gözlerinden kaçmadı.
İlk günlerde müthiş bir adalet mücadelesi, kararı verecek genç, dürüst, namuslu bir hakimin, yüz binlerce sayfa dokümana hakim bir hakimin karardan önce değiştirilmesiyle, seyyar bir giyotinin adalet katletmek üzere Elbistan'dan Soma'ya sevkiyle önce birinci kademe mahkemesinde hepimizin yüreklerini sızlatan bir karar alındı.
ADALETİ BİZ GETİRECEĞİZ
Yargıtay kararı 5-0 bozdu. 301 kere müebbet istemelisin diyerek yolladı. Yolladım sandı yollayamadı. 5 günde gidecek karar, 5 buçuk ay bekledi. Mahkeme heyetinin 3'ünü görevden alıp tayin ettiler. Yerine 3 yandaş 3 seyyar giyotin daha getirdiler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 5 buçuk ay sonra karara itiraz etti. 3'e 2 kendi dairesinin kararını bozdu.
Soma'daki mahkeme apar topar yeni 3-2'lik karara uydu. Ölen işçi başına 5 gün yatanlar, çıktılar dolaştılar. Dün de küstahlık yaptılar. "Soma demeyin, geride kaldı. Biz orayı unuttuk" dediler. Dün bu partinin üyeleri Soma'yı unutmayanlara sarıldılar. Dün Soma'da tarihin en büyük kalabalığı vardı. Karar değişmedi ama atmosfer değişti. Dün oradaki anneler "İlk kez adaletin bir gün geleceğine inandık" dediler. Getireceğiz ant olsun, ant olsun, ant olsun.
EN DÜŞÜK KISIM İLACA AÇIKLANIYOR
TÜİK verilerine göre ülkemizin sağlık harcamalarına ayırdığı para yüzde 3,7 OECD'nin en düşük rakamı. Bunun da çok düşük kısmı ilaca harcanıyor. Euro 35 lira olmuşken ilaçta 17 lira olarak kabul etmek her türlü kesintiyi yapmak bakın nelere mal oluyor.
GERİ ÖDEME LİSTESİNDE OLAN İLAÇLARA KISITLAMA GELİYOR
Geri ödeme kapsamında yer alan ilaçlarda kısıtlama gidiliyor, firmalar yeni icat edilmiş ilaçları, Türkiye'ye getirmek istemiyorlar, geri ödeme listesine girmek istemiyor. Dünya yeni ilaçlardan yararlanıyor, biz yararlanamıyoruz. Hastalarımızın cebini yakan ilaç fiyat farkları var ve her geçen gün artıyor.
UTANÇ VERİCİ BİR DURUM
Ateş düşürücü şurup 130 TL. Devletin buna ödediği para 75 TL. Yarısından 10 TL fazlasını anne-babalar ödüyor. 55 lirasını devlet ödüyor. Böyle bir fiyatlandırma sistemi eczacıya zarar değil, utanç. Doktor şurup yazmış devlet 55 TL ödüyor sen de 75 TL vereceksin.
Türkiye'deki pek çok ilaç firması yabancılara satıldı, satılmaya devam ediyor. Türkiye'nin yerli ilaç kullanımı 2002'ye göre kendi içinde 8,8'den 8,0'a geriliyor. Yabancı ilaç kullanımı ise 2 buçuk katına kadar 2019'a kadar çıkmıştı. Ondan beri de veriler sağlıklı açıklanmıyor. Yerli ilaçta büyük gerileme yabancı ilaçta büyük bir artış var.
SMA HASTALARI TEK BAŞINA BIRAKIYOR
Nadir ve çok nadir görülen hastalıklara yakalanıyorsun. Bunun ilacı nasılsa az satılıyor diye devlet tarafından karşılanmazsa ülkeye gelmiyor. Hatta yeterince satılmayacak diye teşvik edilmezse, özel bir tedbir alınmadıysa üretilmiyor. O yüzden bu ilaçların adı yetim ilaçlardır. Türkiye'nin yetim ilaç politikası yoktur. Bu yüzden SMA hastası ana-baba tek başınadır. Adını bilmediğini binlerce çok nadir hastalığa yakalanan anne ve baba tek başınadır. Bu ülkenin yetim ilaç politikası olması lazım.
AK PARTİ DÖNEMİNDE 2 TRAKYA SATILDI
Bugün ağır bir tarım ve gıda kriziyle karşı karşıyayız. Nüfusu her yıl ortalama 1 milyon artan bir ülkedeyiz. 20 yıldır uygulanan politikalarla Türkiye'nin ekilen, dikilen arazileri 3,7 milyon hektar azaldı. Bu iki tane Trakya demek. Her yıl doyurmak zorunda olduğumuz yeni 1 milyon kişimiz var ama maalesef AKP döneminde 2 Trakya kaybettik.
BİRİLERİN ÖNCELİĞİ 5'Lİ ÇETELER
Geçen seneki rakama bakarsak çiftçiler kanuna göre 263 milyar destekleme primi hak etmişken 85 milyar ödenmiş. 178 milyar lira hakları duruyor. O para nereye gitti? O para kur korumalı mevduata gitti. O para Plan Bütçe Komisyonu'nda son dakika önergeleriyle 5'li çetenin kesinleşmiş vergi borçlarının aflarına gitti. Siyaset ki öncelik belirleme işidir. Birilerinin önceliği 5'li çeteler, yandaş müteahhitler, CHP'nin önceliği çiftçiler.
Türkiye, Ukrayna'dan buğday, Arjantin'den soya, Amerika'dan mısır, Hindistan'dan mercimek, Şili'den hayvansal ürünler ithal etmezse kendini doyuramayan ülke haline getirilmiş durumda. Bu ithalatların her biri de yerli üreticimizi zor durumda bırakıyor.