Özhaseki: Her yıl mutlaka yıkıcı deprem oluyor
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye'de deprem bölgeleri içinde 'en riskli' diye adları her gün zikredildiği halde dönüp de bu konularda hiç çalışma yapmayanlar var. Sadece konuşuyorlar. Algı oluşturuyorlar. Polemiği seviyorlar. Bütün bunları dinliyoruz. Cevap bile vermiyoruz. Yetki sizde kardeşlerim. Yine seçim geliyor. En çok sorulacak soru bu olması gerekiyor. Boş laflarla, polemiklerle gün geçiriyorsa o zaman bunun da hesabını sormak herhalde vatandaşa düşer" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli ziyaretler için Kayseri'ye geldi. Kocasinan ilçesi Oruçreis Mahallesi Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projesi 2'inci etap kapsamında 618 adet konutun temel atma törenine katılan Bakan Özhaseki, “Değerli dostlar, bu kentsel dönüşüm kaçınılmaz bir iştir. Şunu herkes bilsin ve aklının kenarına yazsın. Türkiye bir deprem ülkesidir. Bizim 1900’den itibaren yapılan ve elimizdeki sayıya göre 6 ve üzerinde yıkıcı diye tarif edebildiğimiz şiddetteki deprem sayımız tam 230’dur. Ölen insan sayımız 130 bin. Maddi hasar yüz milyarlarca dolar. Bunun manası şu; her sene mutlaka yıkıcı bir deprem oluyor. Sonra da oturup dizimize vuruyoruz. Koşup yardım etmeye çalışıyoruz. O kardeşlerimizi kurtarmak için gayret ediyoruz” diye konuştu.
'ÜLKEMİZİ GÜVENLİ HALE GETİRECEĞİZ'
Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisinden bahseden Özhaseki, “2 tane cephe 7.6 ve 7.7 şiddetinde. Zemine çok yakın. O yüzden de hasar çok fazla. 18 tane ilimizi etkiliyor. 34 milyon insanımız bundan zarar görüyor. 50 binden fazla canımızı toprağa veriyoruz. Belediye başkanı arkadaşlarımız hep oralara gittiler, hizmet ettiler. Orada 680 bin civarında konut, 170 bin de iş yeri yıkıldı. Bunun maddi hasarı 100 milyar doların üzerinde. Kolay değil. Ülkemizde şu anda 31 milyon ev ve 6 milyon civarında da iş yeri var. Bunların neredeyse yüzde 20’ye yakını riskli gözüküyor. Yenilememiz lazım. Bir an önce dönüştürmemiz lazım. Bunlar depreme hazırlıklı hale getirmemiz lazım. Bu çaba içindeyiz. Böyle bir deprem ülkesinde yapılacak tek şey kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümün dışında başka bir formül şimdiye kadar dünyada bulunamamış, icat edilmemiş. Bizim en eski olaylardan ve en riskli bölgelerimizden başlayarak kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor. Bunun içinde zaten kanun çıkardık. Kendi içimizde başkanlık kurduk. O yasayla birlikte inşallah ülkemizi güvenli hale getireceğiz” dedi.
‘RİSKLİ YERLERE KONUT YAPMAMAMIZ GEREKİYOR’
Türkiye’de aktif olan fay hatları ile ilgili de bilgiler veren Özhaseki, “Bilinen 3 tane fay hattı var. Birisi Karadeniz'in altından Van Gölü civarında çıkıyor. 100 kilometre belki paralelle Marmara Denizi'ne doğru devam ediyor. Kuzey Anadolu fay hattı. Birisi aynı yerden başlıyor, Akdeniz'e doğru inip Hatay'a doğru giden Doğu Anadolu fay hattı. Birisi Ege Bölgesi. Bütün bunları biliyoruz. Yüzyıllar boyunca aynı yerlerde kırılmalar olmuş ve canımız yanmış. Şimdi bunları bilirken elbette bizim tedbir alıp artık o fay hatları üzerinden riskli yerlere, sıvılaşma olan yerlere, dere yataklarına asla ve asla konut ve iş yeri yapmamamız gerekiyor. Evleri depreme dayanıklı yapmamız gerekiyor. ‘Ne olacak? Bir kat daha at bir şey olmaz. Çek bu tarafa biraz daha, ne olur ki?’ gibi sözlerden vazgeçmemiz gerekiyor. Bunun içinde çabalıyoruz, gayret ediyoruz” dedi.
‘YETKİ SİZDE KARDEŞLERİM’
Deprem bölgesinde olduğu halde kentsel dönüşümü hayata geçirmeyen belediyeleri eleştiren Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
“Kentsel dönüşümün 3 tane ayağı var. Birisi bakanlık, birisi belediyeler, diğeri de vatandaş. Bu üçü olmazsa olmaz. Yine üzülerek söylüyorum. Türkiye'de deprem bölgeleri içinde 'en riskli' diye adları her gün zikredildiği halde dönüp de bu konularda hiç çalışma yapmayanlar var. Sadece konuşuyorlar. Algı oluşturuyorlar. Polemiği seviyorlar. Bütün bunları dinliyoruz. Cevap bile vermiyoruz. Burada tek soru var. Onlara şunu sormak lazım. Herkesi kastederek söylüyorum. Özel bir şahsa değil bu sözlerim. ‘Kardeşim biz sana 2019 seçimlerinde vatandaş olarak oy verdik, yetki verdik. Binlerce adamı, personeli sana teslim ettik. Milyarlarca lira devletin bütçesini sana verdik. Ne yaptın? Söyle bakalım. Kaç tane konutu değiştirdin? Kaç tane riskli alanı dönüştürdün? Kaç vatandaşa güvenilir konutlarına kavuşturdun?' Buna cevap ver. Yetki sizde kardeşlerim. Yine seçim geliyor. En çok sorulacak soru bu olması gerekiyor. Boş laflarla, polemiklerle gün geçiriyorsa o zaman bunun da hesabını sormak herhalde vatandaşa düşer.”