- Haberler
- Siyaset
- Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'dan İttifak Açıklaması: 'Prensiplerimizi muhafaza etmek kaydıyla olabilir'
Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'dan İttifak Açıklaması: 'Prensiplerimizi muhafaza etmek kaydıyla olabilir'
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan Hürriyet Gazetesi yazarı Hande Fırat'a açıklamalarda bulundu. Arıkan Saadet Partisi'nin diğer partilerle ittifak kurması yönündeki söylentilere açıklama getirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan Hürriyet Gazetesi yazarı Hande Fırat'a açıklamalarda bulundu.
Son dönemde yaşanan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ‘Erdoğan çağırırsa giderim’ sözleriyle yaptığı AK Parti çıkışı oldukça konuşulmuştu. Halihazırda Saadet Partisi'yle ittifak halinde bulunmaları da bu durumun ne olacağı sorusunu akıllara getirmişti.
En son Gelecek Partisi Ankara Milletvekili Nedim Yamalı partisinden istifa ederek AK Parti'ye geçmiş olmasıyla Gelecek Partisi'nin milletvekili sayısı 8'e düşerken, Meclis'teki bağımsız milletvekili sayısı 12'ye yükseldi. Nedim Yamalı'nın istifasının ardından 20 milletvekili olan Saadet Partisi grubu 19'a düşerken, grup kurma çoğunluğunu kaybetti.
Saadet Partisi Lideri Arıkan'ın açıklamalarının öne çıkan başlıkları şöyle:
- “İlk yapacağımız şey şu, kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir siyaset takip edeceğiz.
- Siyasi partilerin birbirini düşman olarak değil, rakip olarak gördükleri bir siyaseti önceleyeceğiz.
- Teşekkür etmeyi de becerebilen, eleştirirken de sadece kuru kuru eleştiri değil, çözüm önerilerini ortaya koyan bir siyaseti geliştireceğiz.”
‘DİNDARLIK, ATATÜRKÇÜLÜK, MİLLİYETÇİLİK BELLİ PARTİLERİN HEGEMONYASINDA OLMAMALI’
Saadet Partisi Lideri kongrede bahsettiği “özgürleştirme” siyasetine de açıklık getirdi. “İlk olarak ülkemizi özgürleştireceğiz” diyen Mahmut Arıkan şöyle devam etti:
“- İkinci başlığımız da Türkiye’de inancı özgürleştireceğiz. Türkiye’de insanların her ne kadar rahat bir şekilde ibadet etme özgürlüğü varmış gibi gözükse de, ibadetin anlayışıyla alakalı, ibadet mefhumuyla alakalı soru işaretleri var.
- Bugün Türkiye’de çok fazla cami olmasını eleştirmenin bir algı siyasetiyle ötekileştirilerek, camiye giden insanların önüne bir düşman gibi atılmasını biz doğru bulmuyoruz.
- Bugün dindarlık belli bir partinin hegemonyasında olmayacağı gibi, Atatürkçülük’ün de, milliyetçiliğin de belli partilerin hegemonyasında olmaması gerekir. Her partiye gönül veren insanlar Atatürkçü de olabilir, milliyetçi de olabilir, dindar da olabilir.
‘NAMAZ KILANIN YALAN SÖYLEMEMESİ KUL HAKKI YEMEMESİ GEREKİR’
- 25 yıl önce toplumda imam hatip mezunu olmak, namaz kılmak bir kriterdi. ‘Eğer bu çocuk, bu genç imam hatip mezunuysa o iyidir, bundan zarar gelmez’ diyorduk ama 20 yılın sonunda bugün haksızlık yapan, yanlış yapan insanların büyük bir kesiminin imam hatip mezunu olduğunu görüyoruz.
- Namaz kılan insanın yalan söylememesi, kul hakkı yememesi, yolsuzluğa bulaşmaması, siyasette yükselebilmek için dini argümanları alet olarak kullanmaması gerekir. Bunu yapmaya gayret göstereceğiz.”
‘CEMAATLERİN SİYASETE ETKİ ETMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ’
- Cemaatlerin siyasetle bu kadar haşir neşir olarak, siyasete direkt etki etmesini de çok doğru bulmuyoruz.
- Cemaatler Türkiye’nin kaçınılmaz bir gerçeği. Ama bu gerçeği aşabilmek için cemaat, cemaat olarak hareket etmeli. Siyasete müdahil olmamalı. Bu tip yapılanmalar da kanunlar çerçevesinde hareket etmeli. Ama özgürlüklere de müdahale edilmemeli.
‘BİR YERDE İŞE GİREBİLMEK İÇİN BİR CEMAATİN REFERANSINA İHTİYAÇ DUYULMAMALI’
- Bir yerde işe girebilmek için herhangi bir cemaatin referansına ihtiyaç duyulmamalı.
- Bir referanstaki kasıt liyakat olmalı. Herhangi bir siyasetçi tanıdığının güvencesi ile de girmemeli.
- Mahkemelerde, davalarda haklı olmanın dava kazanmaya yetmediği bir süreç içerisindeyiz. Ne kadar haklı olursak olalım, mahkeme salonuna girerken, ‘İktidardan birilerini bulsam daha rahat eder miyim?’ kaygısıyla o salonlara gidiyoruz. Adalet de bu noktada özgürleştirilmeli.
İTTİFAK GÖRÜŞMELERİ
Saadet Partisi Lideri bütçe rakamlarının kötü olduğunu, bu nedenle de erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Arıkan’ın beklentisi 2025’in ikinci yarısı ya da 2026’nın ilk yarısında erken seçime gidileceği. “Artık 6’lı masa yok” diyen Arıkan seçim zamanı ittifak görüşmelerini tüm partilerle yapabileceklerini de söyledi:
- “Prensiplerimizi muhafaza etmek kaydıyla toplumun bütün kesimleriyle iletişime geçeceğiz.
- Cumhur İttifakı’yla biz bir araya gelebilir miyiz? Prensipleri, ilkeleri konuşmak kaydıyla bu tabii ki olabilir.
- Cumhur İttifakı’yla yol yürümenin geçmişteki icraatlara baktığımızda kolay olmadığına şahitlik ediyoruz. O tarihe kadar ne olur, ne biter bilmem ama ileriye matuf işleri yapabilmek için geçmişteki icraatlara bakmak durumundayız.
- Bir diğer husus, biz Saadet Partisi olarak ittifakların bugünden konuşulmasını çok doğru bulmuyoruz.
- Seçimlere yaklaşıldığında bütün partilerle oturacağız, konuşacağız. Hangi minvalde ittifak yapılması gerekiyorsa, hangi maddelerde, hangi prensiplerde yapılması gerekiyorsa konuşup yol haritamızı belirleyeceğiz.”
‘EŞİNE ÇİÇEK ALMAYAN MİLLİ GÖRÜŞÇÜ OLAMAZ’
Kadın cinayetlerine, ekonomik sorunlara da değinen Saadet Partisi Lideri, teşkilatlarına verdiği “Eşlerinize çiçek alın” talimatını da anlattı:
- “Eşine çiçek almayan Saadet Partili, Milli Görüşçü olamaz. Tüm Saadet Partilileri sevdiklerine, eşlerine sık sık hediye almaya, çiçek almaya davet ediyorum.
- Kadınlarımıza özgürlük adı altında birtakım çalışmalar yapıldı ama neticeye geldiğimizde mutsuz olan kadınlar toplumuyla karşı karşıyayız.
- Bizim İstanbul Sözleşmesi’ne itirazımız, toplumsal cinsiyet kısmına idi. Cezalar konusunda bir esneme olmasını, kadına şiddetle alakalı tolerans tanınmasını kesinlikle kabul etmeyiz. Kadına şiddet kısmında bir birimlik ceza varsa, o üç birim olsun, beş birim olsun, onda Saadet Partisi olarak sonuna kadar arkasındayız.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Oğuzhan Asiltürk ile yaptığı görüşmeden sonra kaldırılmasını bir tevafuk olarak görüyorum, bir tesadüf olarak görüyorum. Direkt Tayyip Bey’in, Oğuzhan Bey’in sözüyle İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp kaldırmaması bende bir soru işareti.”