Türkiye'de Oyun Fiyatları Nereye Doğru Gidiyor?

Türkiye’nin özellikle 2018’den beri yaşadığı ekonomik kriz kur dalgalanmalarını da beraberinde getirdi. 2006 – 2017 arasında sadece 2,5 TL artan dolar, 2018 – 2023 yılları arasında tam 24 lira arttı. Hal böyle olunca oyun firmaları fiyatları artık ayda bir günceller hale geldi. Özellikle indie oyun firmalarının şikayetlerini dinleyen Steam, en sonunda Türkiye’de oyunları TL yerine dolar üzerinden satmaya başladı. Bu kararın domino etkisi yapacağı barizdi, nitekim 12 aralık gecesi Electronic Arts’da Türkiye’de tamamen dolar fiyatlandırmasına geçiş yaptı. Türkiye’de oyun oynamak artık bir lüks mü?

Kötü günler geride kaldı, sırada daha kötü günler var

Steam’in bu hamlesi aslında beklenen bir durumdu. Türkiye’nin bozulan ekonomisi ile beraber freni patlamış kamyon gibi yükselen dolar-TL kuru, ülkeye ithal gelen bütün ürünleri etkiledi. Haliyle ithal bir başka ürün olan oyunların bundan payını alması kaçınılmazdı. Önce Game Pass fiyatları arttı, daha sonra Steam. En son EA de bu trene katıldı. Diğer oyun firmalarının da yavaş yavaş fiyatlarını dolara güncelleyeceği artık bir gerçek. Dolar kurunun ise düşmeye pek niyeti yok. Bu durum biz Türk oyuncuların elini kolunu ciddi anlamda bağlıyor.

Üstelik dolar bazında da olsa bir yerelleştirme imkânı varken çoğu firma bunu da yapmadı. Oyunlar şu anda Türkiye’de Amerika fiyatı ile satılıyor. Zaten dalgalı dolar kuruyla uğraşmak zorunda kalan bizler üstüne 70 dolarlık fiyat etiketleri ile baş başa kalıyoruz. Bu durumda oyun almak belki yılda bir kere yapılabilecek bir lükse dönüştü, ki onun da ne kadar yapılabileceği ayrı bir tartışma konusu. Maalesef şu anda ekonomide bir düzelme olmadan firmaların politika değiştirmesi de çok olası durmuyor.

Peki Türkiye vazgeçilebilir bir pazar mı?

Türkiye, 85 milyonluk nüfusu ile büyük bir ülke. Üstelik bu nüfusun büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içerisinde yer alan Türkiye, oyunlara da ciddi paralar harcayan bir ülke. Türk oyuncular oyunlara günde ortalama 2,5 milyon dolar harcıyor. Üstelik oyun yatırımlarında da Avrupa’da birinci sırada. Sektör ülkede bu kadar ilerlemişken, neden oyun firmaları bu kazançtan kendilerini alıkoyacak hamleler yapıyor?

Şüphesiz dolara geçişlerden sonra bu sayıların, özellikle de harcanan para miktarının düşeceği kesin. Bu durumda birçok oyuncu Game Pass gibi abonelik sistemlerine ve Epic Games gibi daha uygun platformlara yönelecektir.  Ancak onların da ne kadar daha TL desteğini devam ettireceği bilinmiyor. Durumlar böyleyken ülkede oyun oynamak artık bir lüks olmuş durumda.

Bundan sonra ne olacak?

Oyun oynamanın gittikçe zorlaştığı bu dönemde oyuncular özellikle Game Pass abonelik sistemine yoğun rağbet göstermeye başladı. Aylık 160 lira bir parayla 200’den fazla oyunu oynayabildiğimiz sistem normal şartlarda da cazipken, bizim için şu an adeta vazgeçilmez. Epic Games ise hala TL ile fiyatlandırma yapıyor ve kuru bir hayli düşükten alıyor. Üstelik verdiği bedava oyunları da ekleyince ülkemizde kullanımının bir hayli artacağı ortada. Keza Amazon Prime Gaming’de her ay birçok oyunu bedava bir şekilde dağıtıyor. Bunlar dışında Ubisoft Connect, Microsoft mağazası gibi daha küçük mağazalardan da ucuza oyunlar bulmak mümkün.

Her ne kadar ucuza oyun bulmak artık ciddi uğraş gerektirse de sorunun çözümü bu değil. Bu sorun ancak ülkenin ekonomik olarak iyileşmesi ile çözülebilir. Maalesef bu da biz oyuncuların elinde olan bir şey değil.