Uvakoğlu Atsız Bey Kimdir? Ne Zaman Yaşadı?
Uvakoğlu Atsız Bey Kimdir? Ne Zaman Yaşadı?... Selahaddin Eyyübi dizisinde adı geçen tarihi şahsiyetlerden olan Uvakoğlu Atsız Bey merak edilen isimlerden oldu.
Uvakoğlu Atsız, Alp Arslan’ın ve aynı zamanda Melikşah’ın dirayetli komutanlarındandır. Kaynaklar, Suriye ve Filistin Selçuklu Devleti’ni kuran Atsız’ın büyük bir komutan ve devlet adamı olduğu hususunda ittifak hâlindedir. Suriye ve Filistin Selçuklu Devleti’nin kurucusu ve bu devlete büyük bir sadakatle bağlı olmasına rağmen Atsız’ın başına gelen hazin son, maalesef ki tarihimizde ne ilkti ne de son olacaktı.
Mısır Fâtımî halifeliğinin sınırları içinde bulunan Filistin’de Büyük Selçuklu Devleti’ne tâbi bir Türkmen beyliği kuran (yaklaşık 1069-1070) Kurlu Bey’in 463’te (1071) ölümü üzerine beyliğin başına geçen Emîr Atsız Kudüs’ü fethedip Bağdat Abbâsî halifeliği ve Selçuklu sultanlığı adlarına hutbe okuttu. Daha sonra da Suriye ve Filistin şehirlerinin fethine devam etti, bilhassa Dımaşk’ı fethetmek için büyük gayret gösterdi. Bu arada maiyetindeki emîrlerden Şöklü de Akkâ şehrini alarak buradaki Fâtımî idaresine son verdi (1074). Fakat çok geçmeden Akkâ’da bağımsız bir beylik kurmak isteyen Şöklü, tâbi olduğu Atsız’a isyan ederek Dımaşk’ın Fâtımî valisi Muallâ b. Haydere ve Benî Kilâb kabilesiyle bir ittifak yaptıysa da müttefiklerinin yanında olmadığı bir sırada girişmek zorunda kaldığı savaşta Atsız’a yenildi.
Atsız, daha sonra Güneydoğu Anadolu’ya akınlar düzenleyen Kutalmışoğulları ve Mısır Fâtımîleri’yle iş birliği ve ittifak yapan Emîr Şöklü’yü Taberiye’de ikinci defa yenilgiye uğratıp Kutalmışoğulları ile birlikte esir almayı başardı (1075). Şöklü ve bir oğlu derhal öldürüldü, yaşlılığı sebebiyle serbest bırakılan babası Şöklü’nün diğer oğlu ile Mısır’a kaçtı. Kutalmışoğulları ise Sultan Melikşah’ın buyruğu üzerine başşehir İsfahan’a gönderildi (Cemâziyelevvel 468 / Aralık 1075). Böylece Şöklü’den kurtulan Emîr Atsız Kudüs, Remle, Taberiye, Trablusşam, Sûr, Akkâ, Humus ve Refeniye gibi Suriye ve Filistin’in önemli şehir ve kalelerini ele geçirmek suretiyle hâkimiyet sahasını genişletti; daha sonra hâlâ Fâtımî idaresinde bulunan Dımaşk’ı ele geçirip beyliğin merkezini Kudüs’ten buraya nakletti. Selçuklu fetih planlarına uygun olarak Mısır’ı da ele geçirerek Fâtîmî hilâfetine son vermek isteyen Atsız askerî hazırlıklara başlayıp bir ordu kurdu.
Bu sırada Fâtımî hilâfeti iç buhranlarla çalkalanmakta idi. Halife Müstansır-Billâh el-Fâtımî buna son vermek gayesiyle, vezir unvanı verdiği Akkâ Valisi Bedrülcemâlî’yi gizlice Mısır’a davet ederek bütün anarşi unsurlarını ortadan kaldırmayı başardı. Bununla beraber Mısır’da tam mânasıyla huzur ve sükûnu sağlayamadı. Durumu iyi değerlendiren Emîr Atsız, Mısır’dan kaçıp kendisinin hizmetine giren İldenizoğlu ile birlikte hazırladığı 5000 kişilik Selçuklu ordusuyla Mısır’a yürüyüp Kahire yakınlarına geldi (1077) ve kendilerine karşı sevkedilen Fâtımî öncü kuvvetlerini bozguna uğrattı. Öte yandan Bedrülcemâlî süratle tedbir alarak hazırladığı kalabalık bir orduyla harekete geçti. Bu arada Bedr b. Hâzım’ın 2000 atlısıyla Fâtımîler’e katılması sebebiyle Selçuklu ordusu daha da zayıfladı. Ayrıca Mısır’a kaçıp sığınan Emîr Şöklü’nün babası ve bir oğlu Atsız’ın ordusundaki kendilerine bağlı 700 Türkmen’le temas kurdular. Böyle bir durumda Kahire önlerinde Fâtımîler’le savaşa tutuşan Atsız, bu Türkmen atlılarının saflarını terketmesi sonucu Fâtımîler karşısında ağır bir yenilgiye uğradı ve güçlükle Dımaşk’a dönebildi (10 Receb 469 / 7 Şubat 1077). Bu yenilgi üzerine, hemen bütün Filistin ve Suriye’deki Selçuklu idaresinde bulunan şehir ve kaleler Fâtımî tâbiiyetine geçti. Ancak Atsız daha sonra yeniden bir ordu teçhiz ederek başta Kudüs olmak üzere itaatten çıkan bütün şehir ve kaleleri tekrar hâkimiyeti altına aldı.
Öte yandan Atsız’ın Mısır seferinde mağlûp olduğunu, hatta öldüğü şayiasını duyan Sultan Melikşah, onun yerine kardeşi Gence Valisi Tâcüddevle Tutuş’u Suriye ve Filistin Selçuklu melikliğine getirdi. Kumandası altına verilen Selçuklu emîrleri ve ordusuyla birlikte Diyarbekir civarına gelen Tutuş, Atsız’ın Mısır seferinde ölmediğini öğrenince durumu Sultan Melikşah’a bildirdi. Aldığı emir üzerine de Halep önlerine gelip şehri kuşattı (1079). Bu sıralarda, Nasrüddevle el-Cüyûşî kumandasında Mısır’dan sevkedilen kalabalık bir Fâtımî ordusu önce Filistin’i, daha sonra da Güney Suriye’yi ele geçirip Atsız’ın savunduğu Dımaşk’ı kuşatmakta idi. Fâtımî ordusuna karşı koyamayacağını anlayan Atsız Tutuş’u yardıma çağırmak zorunda kaldı. Halep kuşatmasını terkederek Dımaşk’a gelen Tutuş, Fâtımîler’i geri çekilmek zorunda bıraktı ve şehre girdi. Emîr Atsız itaat arzettiyse de Tutuş kendisini karşılamakta geç kaldığını ve kardeşiyle birlikte bir komplo hazırladığını bahane ederek Atsız’ı yayının kirişiyle boğdurdu. Böylece Dımaşk’ı ele geçirerek burada Suriye ve Filistin Selçuklu Devleti’ni kurdu (1079).
Suriye ve Filistin’in büyük bir kısmını fethederek Selçuklu sınırları içine alan ve kendisine “el-melikü’l-muazzam” lakabı verilen Atsız, Selçuklu hânedanı gibi Oğuzlar’ın Kınık boyuna mensuptu. Emirliği sırasında halka daima âdil davranmış, ağır vergileri azaltmış veya tamamen kaldırmıştır.