Yılbaşı gecesi dendiğinde sınırsız eğlence, çam ağaçları, Noel süsleri, hediyeler ve baş köşesinde hindi bulunan sofralar insanların hafızasına kazılmış maalesef.

Ancak bu çağrışımlar ile ilgili çok alakasız durumlar sözkonusu. Örneğin; Noel süsleri ve çam ağaçları, Hristiyanlar tarafından Hz. İsa’nın doğumunun kutlandığı 25 ve 26 Ocak tarihlerinde kutlanılmakta olan Noel bayramı ile ilgili kavramlardır ve yılbaşı ile hiçbir ilgisi alakası yoktur.

Bir de yılbaşı gecesi ve hindi arasındaki oldukça alakasız bir tablo söz konusudur. Batı geleneği olan Yılbaşı'nda hindi yemenin nereden geldiğini biliyor musunuz? Peki neden tavuk değil de hindi? Bunun bir nedeni olması gerekiyor. Sorularımızın yanıtlarını şu şekilde bulduk;

Öncelikle yılbaşı sofralarında hindi bulunması ile ilgili hiçbir kültürde, hiçbir dini inançta herhangi bir anlamlı karşılığı yoktur. Günümüzde evcilleştirilmiş olan hindiler, Amerika’nın keşfi öncesinde yabani olarak yaşamlarını sürdüren hayvanlardı. Amerika’da yaşamakta olan yerliler ise kıtaya ayak basan "beyaz adam" ile zaman içerisinde gelişen ilişkileri doğrultusunda mısır ekimi ve hindi avcılığı gibi bazı bilgileri öğretmişlerdir.

Bu nedenle her yıl kasım ayı içerisinde Kızılderililere şükranlarını sunmak amacı ile İngilizler tarafından kutlanan şükran gününde, yemek sofralarında hindi yerini almış.Şükran günü ve yılbaşı birer dini bayram olmamakla birlikte, Müslümanlar için herhangi bir anlamları da bulunmamaktadır. Hristiyan ülkelerdeki coşkusu ile kutlanmakta olan bu günlerde, bir İngiliz şükran günü geleneği olan hindi yemekleri hazırlanmaktadır. 

Şükran Günü nedir?

Şükran günü Kızılderililer ve İngilizler arasındaki bir ziyafetin, sözde bir bayrama dönüşmesi ile günümüzdeki halini almıştır.

İlk İngiliz kolonicilerin ve Kızılderililerin ortak düzenlediklerine inanılan bir mısır hasatından sonra hazırlanan bir yemektir. Bunun nedeni, 1621’de Amerika Kıtası’na ilk ayak basan İngilizlerin birkaç kümes hayvanı avlamaya başlamasıdır. Bu hayvanların ne olduğu tam olarak bilinmiyordu.  

Kısa sürede Kızılderililer ile İngilizler kaynaşmış ve mükellef bir sofra hazırlamışlar. Beraber yemeklerin bol olduğu bir sofrada yiyip içip eğlenmişler. Bu şölenle birlikte sözde barış sağlanmış. Sonrası Kızılderililer için hiç de iyi olmamış. Takip eden süreçte milyonlarca Kızılderili, "beyaz adam" tarafından katledilmiş. Bildiğimiz dini bir bayram ve sevinç günü değil, hüzünlü bir geçmişi var bugünün. Şükran Günü, Kızılderililer arasında "Yas Günü" olarak ilan edilmiştir.

İlk olarak 1863 yılında Amerika´nın o dönemdeki Başkanı Abraham Lincoln, Şükran Günü´nün ulusal bir bayram olmasını meclise önermiş. Resmi olarak bu öneri bazı sebeplerden dolayı meclise taşınmaz ama Amerika´nın çoğu bölgesinde bu gelenek sürdürülür. Lincoln döneminde ele alınamayan bu öneri, 78 yıl sonra, yani 1841 yılında o dönemin Amerikan başkanı Franklin Roosevelt tarafından tekrar meclise taşınarak karara bağlanır ve bu tarihten itibaren her yılın Kasım ayının son perşembe günü "Şükran Günü" olarak, ulusal bayram ilan edilmiş.

Kızılderililer arasında bir yas günü olarak anılması için belirlenmiş olan bugün, günümüzde artık bir kutlama halini almış, bayram gibi olmuştur. Amerika’da Şükran Günü'nde 5 gün tatil ilan ediliyor, hindi yemekleri hazırlanıyor.

Yılbaşı sofrasında hindi bulunması hiçbir kültür ve inanışta ifade bulmuyor. Zamanla tüm dünyaya yayılan bu bilinçsiz kutlamalar, maalesef yaygın olarak yapılmaktadır. Müslümanlar için herhangi bir anlamı bulunmayan ve Hristiyan geleneği olan bu günlerde kutlama yapılmaması İslam alimleri tarafından özellikle belirtilmektedir.